
Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı'ndan Doç. Dr. Hasan Özkan Gezer, çocuklarda sıkça görülen kabızlık probleminin fiziksel ve psikolojik etkileri konusunda uyarılarda bulundu.

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı'ndan Doç. Dr. Hasan Özkan Gezer, çocuklarda sıkça görülen kabızlık probleminin fiziksel ve psikolojik etkileri konusunda uyarılarda bulundu.
Kabızlığın yalnızca dışkılama sıklığı ile sınırlı olmadığını, dışkının kıvamı ve dışkılama sırasında yaşanan zorlukların da bu sorunun bir parçası olduğunu vurgulayan Gezer, erken teşhis ve doğru tedavi yöntemlerinin önemine dikkat çekti.
Kabızlık sorununun sadece "az dışkılama" ile açıklanamayacağını belirten Doç. Dr. Hasan Özkan Gezer, şu ifadelere yer verdi:
"Günde birkaç kez dışkılayan ancak ağrı ve zorlanma yaşayan bir çocuk kabızlık sorunu yaşıyor olabilirken, dört günde bir dışkılayan ancak rahat bir şekilde bunu gerçekleştiren bir bebek kabız değildir.
Kabızlığın belirtileri arasında karın ağrısı, şişlik, dışkının sert olması ve dışkılama sırasında ağrı yer alır."
Dr. Gezer, çocuklarda kabızlık probleminin altında yatan nedenleri beş başlık altında topladı:
Doğumsal anüs darlığı gibi durumların kimi zaman çocuk doktorları tarafından bile gözden kaçabileceğini belirten Gezer, Hirschprung hastalığı gibi daha ciddi vakalarda cerrahi müdahalenin gerekebileceğini söyledi.
Liften yoksun diyetler ve fast food ağırlıklı beslenmenin kabızlığa zemin hazırladığını ifade eden Gezer, patates kızartması, pilav, makarna, börek, kek, şekerleme ve çikolata gibi gıdaların aşırı tüketiminin dışkıyı sertleştirdiğini belirtti.
İnek sütü alerjisi olan çocuklarda, süt veya süt proteini içeren mamaların kabızlığa neden olabileceğini vurguladı.
Aşırı baskıcı tuvalet eğitimi ya da dışkılama korkusunun çocuklarda dışkıyı tutma davranışına yol açabileceğini belirten Gezer, bu durumun bağırsakta bekleyen dışkının sertleşmesine ve anüste sıyrıklar ile yırtılmalara neden olduğunu söyledi. Bu gibi durumlarda çocukların acı çekme korkusuyla dışkılama ihtiyacını daha uzun süre ertelediğini ve bu kısır döngünün kabızlık problemini kronikleştirdiğini ifade etti.
Hareketsiz bir yaşam tarzının, özellikle şişman çocuklarda bağırsak hareketlerinin azalmasına yol açtığını belirten Gezer, düzenli fiziksel aktivitenin kabızlık sorununu önlemede önemli bir rol oynadığını kaydetti.
Kabızlık tedavisinde yalnızca ilaç kullanımına odaklanmanın yeterli olmadığını ifade eden Dr. Gezer, yaşam tarzı değişikliklerinin tedavide büyük önem taşıdığını söyledi.
Lif açısından zengin diyetler, bol sıvı tüketimi ve düzenli fiziksel aktivitenin bu sorunun giderilmesine yardımcı olacağını vurgulayan Gezer, şu ifadeleri kullandı:
"Kabızlık tedavisinde çocukların sağlıklı alışkanlıklar kazanması kritik öneme sahiptir.
Anne-babaların bu süreçte bilinçli olması ve gerektiğinde uzman desteği alması, sorunun kalıcı olarak çözülmesine katkı sağlayacaktır."
Gezer, doğumsal bir bağırsak sorunu şüphesi varsa mutlaka uzman bir doktora başvurulması gerektiğinin altını çizerek, çocukların bağırsak sağlığına yönelik farkındalığın artırılmasının önemine dikkat çekti.
Yorum Yazın