Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) görüşülen “Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” hakkında yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) görüşülen “Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” hakkında yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Kara, kanun teklifinin eksikliklerine dikkat çekerek, düzenlemeyi eleştirdi. “Bu kanunu yapıcı ve iyi niyetli bir girişim olarak değil, partimizin elindeki yerel yönetimlerin çalışmalarını güçleştirecek ve mülkiyet hakkına zarar verecek bir düzenleme olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Kanun teklifinin özellikle “İmar Hakkı Aktarımı” ve “kamuya bedelsiz devir” düzenlemelerine işaret eden Kara, bu düzenlemelerin büyük riskler taşıdığını söyledi.
Teklifin 4. maddesiyle, 3194 sayılı İmar Kanunu’na “İmar Hakkı Aktarımı” tanımının eklendiğini belirten Kara, “5. maddeyle ise özel mülkiyette bulunan ve ortaklık payına konu olan taşınmazların kamuya devri mümkün hale getiriliyor.
Ancak teklif, imar hakkı aktarımına konu edilecek parsellerin oranını ya da şartlarını açıkça belirtmiyor. Bu belirsizlik, şehirlerimizde yeni sorunlar yaratabilir ve zaten zor durumda olan kentsel planlama anlayışını tahrip edebilir” dedi.
Kara, kanun teklifinde kamuya mali külfet getirmeden kamulaştırma yapılmasının hedeflendiğini vurgulayarak, bu durumun vatandaşların mülkiyet hakkını tehdit ettiğini savundu.
Kara, “Kanun teklifinde geçen, ‘verici parselin idareler lehine bedelsiz devredilmesi’ ifadesi, hukuki açıdan muğlak ve yurttaşların mülkiyet hakkı üzerinde muhtemel bir tehlike oluşturuyor.
Daha adil ve açık bir düzenleme yapılması gerekirdi” diye konuştu.
CHP’li Kara, teklifin 9. maddesiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na geniş yetkiler tanındığını belirtti. “Ek maddeyle Bakanlık, yerel yönetimlerin yetkilerini büyük ölçüde devralıyor.
Yerel yönetimler, yurttaşların imar taleplerini en iyi bilen ve tanıyan kurumlardır. Ancak bu düzenleme, belediyeleri devre dışı bırakıyor ve teknik ya da mantıklı bir gerekçeye dayanmıyor” ifadelerini kullandı.
Kanun teklifinin yenilenebilir enerji projeleriyle ilgili düzenlemelerini de eleştiren Kara, rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinde yapı denetim şartının kaldırılmasını “çelişkili bir yaklaşım” olarak nitelendirdi.
“Denetim sürecini kolaylaştırmak yerine tamamen kaldırmak, bu yapılarda ortaya çıkacak sorunların tespitini imkansız hale getirir.
Yenilenebilir enerjiye geçişi teşvik etmenin başka yolları bulunabilirdi, ancak bu düzenleme ciddi sorunlara davetiye çıkarıyor” dedi.
Kanun teklifinin 14. maddesiyle yapı denetim kuruluşlarının kapanmasına yol açanlar hakkında hapis cezası öngörülmesine de değinen Kara, teklifin bu yönünü yetersiz bulduğunu ifade etti.
“Tüm çalışanlara, yetki ve sorumlulukları gözetilmeksizin aynı cezayı vermek adil bir yaklaşım değildir. Asli kusur sahipleri ile tali kusur sahiplerini aynı kefeye koymak doğru olmaz” dedi.
Kanun teklifini “aceleye getirilmiş” ve “eksik” bir çalışma olarak nitelendiren Kara, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye, imar sorunları ve yapı denetimindeki aksaklıklar nedeniyle on binlerce yurttaşını kaybetti, hesaplanamaz maddi zararlar yaşadı ve şehirlerimiz yaşanmaz hale geldi.
Bu teklif, geçmişte yapılan yanlışların üzerine yeni yanlışlar ekliyor.
Daha kapsamlı, adil ve teknik olarak sağlam bir düzenlemeye ihtiyacımız var.”
Kara’nın açıklamaları, muhalefet partilerinin kanun teklifine yönelik eleştirilerinin merkezinde yer aldı.
Yorum Yazın