
CHP'deki mutlak butlan tartışması, 38. Olağan Kurultay'ın iptali ve kayyum atama iddialarıyla gündemde! Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu'nun açıklamaları, hukuki süreçler ve olası senaryolar hakkında tüm detaylar haberimizde.
Türkiye'nin ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 4-5 Kasım 2023 tarihinde gerçekleştirilen 38. Olağan Kurultay'ın iptali istemiyle açılan dava nedeniyle büyük bir tartışmanın içinde.
Özgür Özel'in genel başkan seçildiği kurultayın "mutlak butlan" gerekçesiyle geçersiz sayılması talebi, parti içinde ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Peki, mutlak butlan nedir?
Kayyum ataması zorunlu mu? İşte tüm detaylar…
Hukukta "mutlak butlan", bir işlemin baştan itibaren geçersiz sayılması anlamına gelir. Bir siyasi partinin kurultayında usulüne uygun olmayan işlemler (örneğin, delegelerin parti üyesi olmaması veya divanın usulsüz seçilmesi) mutlak butlan gerekçesi oluşturabilir.
CHP'deki tartışma, 38. Olağan Kurultay'da usulsüzlük iddialarıyla başlayan bir davaya dayanıyor. Lütfü Savaş ve bazı delegeler (Yılmaz Özkanat, Hatip Karaaslan, Kamile Bahar Önal), kurultayda "oy satın alma", "lüks hediye dağıtımı" ve "makam vaadi" gibi iddialarla Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu.
Mahkemenin vereceği karar, CHP'nin mevcut yönetiminin görevde kalıp kalmayacağını belirleyecek.
Dava, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülüyor. 26 Mayıs 2025'teki duruşmada bir sonraki duruşma tarihi 30 Haziran 2025 olarak belirlendi.
Ayrıca, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan ceza soruşturmasında, 3 Haziran 2025'te kabul edilen iddianamede Ekrem İmamoğlu dahil 12 şüpheli hakkında "oylamaya hile karıştırma" suçundan 1 ila 3 yıl hapis cezası isteniyor. Bu dava, CHP'nin siyasi geleceğini etkileyebilecek kritik bir süreç olarak görülüyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mutlak butlan veya kayyum kararını tanımayacaklarını net bir şekilde ifade etti.
Özel, "Atatürk'ün partisine seçim olmadan gelecek adamın iki milyon üyemiz alnını karışlar" diyerek parti tabanının bu tür bir müdahaleye karşı çıkacağını vurguladı. Ayrıca, kayyum yerine bir "çağrı heyeti" atanabileceğini ve bu heyetin 40 gün içinde yeni bir kurultay düzenlemesi gerektiğini savundu.
Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, mutlak butlan kararı çıkması halinde göreve dönebileceğini belirtti. "Ben kabul etmezsem kayyum gelir. Partiyi kayyuma bırakmam" diyen Kılıçdaroğlu, kararın yargı tarafından verilmesi durumunda hukuka uyulması gerektiğini savundu. Ancak bu tutum, parti içinde tartışmalara yol açtı.
Kılıçdaroğlu'na yakın isimler, eski yönetimin geçici olarak göreve dönüp yeni bir kurultay düzenleyebileceğini öne sürüyor.
Tutuklu bulunduğu Marmara Cezaevi'nden açıklamalar yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nun tutumunu "ihanet" olarak nitelendirdi.
İmamoğlu, kurultayın temiz olduğunu ve usulsüzlük iddialarının bir tuzak olduğunu savunarak, bu kararın CHP'yi zayıflatmayı amaçladığını belirtti.
CHP'nin 81 il başkanı, 19 Haziran 2025'te Genel Merkez önünde bir araya gelerek mutlak butlan veya kayyum kararını tanımayacaklarını açıkladı.
İl başkanları, Özgür Özel'in liderliğinde birleştiklerini ve Kılıçdaroğlu'na birlik çağrısı yaptıklarını duyurdu.
Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, siyasi partilere kayyum atanmasının mevcut yasal düzenlemelerde zorunlu olmadığını belirtti.
Türk Medeni Kanunu'na göre, bir tüzel kişinin organlarından yoksun kalması durumunda mahkeme bir "çağrı heyeti" atayabilir.
Bu heyet, partiyi yönetmek yerine 40 gün içinde yeni bir kurultay düzenlemekle görevlidir. Eski Yargıtay Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu ise mutlak butlan için ciddi hukuka aykırılıkların (örneğin, delegelerin parti üyesi olmaması) kanıtlanması gerektiğini vurguladı.
Saadet Partisi'nin 2010 yılında yaşadığı süreç, CHP için bir emsal teşkil edebilir. Mahkeme, Saadet Partisi'ne bir çağrı heyeti atamış ve bu heyet yeni bir kurultay düzenlemişti.
CHP'de de benzer bir süreç izlenebilir, ancak kayyum atanması hukuken tartışmalı bir konu olarak görülüyor.

Yorum Yazın