1989 Yılında Bulgaristan’dan Zorunlu Göçle Türkiye’ye Gelen 88 Yaşındaki Emekli öğretmen Vildan Yılmaz, Hem Göç Günlerini Hem De 24 Kasım öğretmenler Günü’ne Dair Duygularını Anlattı. Geçirdiği Ameliyat Ve Kemoterapi Sürecine Rağmen Hayata Bağlılığını Koruyan Yılmaz, öğretmenlik Yıllarını özlemle Andığını Söyledi.
Bulgaristan’dan zorunlu göçle Türkiye’ye gelen 88 yaşındaki emekli öğretmen Vildan Yılmaz, hem göç günlerini hem de 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne dair duygularını anlattı. Geçirdiği ameliyat ve kemoterapi sürecine rağmen hayata bağlılığını koruyan Yılmaz, öğretmenlik yıllarını özlemle andığını söyledi.
1989 yılında zorunlu göçle Bulgaristan’dan Edirne’ye gelen 88 yaşındaki Vildan Yılmaz, yıllarını adadığı öğretmenlik mesleğini özlemle anıyor. 1989 yılında yaşanan zorunlu göçle kente yerleşen Yılmaz, Bulgaristan’da 34 yıl sürdürdüğü öğretmenlik görevine Edirne’de de devam etti. Türkiye’deki öğrencileriyle mesleğine yeniden sarılan Yılmaz, 2000 yılında emekli olarak eğitim hayatına veda etti.
Emekliliğinin üzerinden 25 yıl geçen Vildan Yılmaz, bu süreçte ciddi sağlık sorunlarıyla da mücadele etti. Bir süre önce kansere yakalanan ve 5 yıl önce kemoterapi tedavisi gören Yılmaz, tedavisini başarıyla tamamlayarak sağlığına kavuştu.
Emekli Öğretmen Yılmaz, hayatının bu zorlu döneminde en büyük desteği de 69 yaşındaki kızı Menşure Mutlu’dan görüyor. Kızı Mutlu, annesi Yılmaz’a gözü gibi bakıyor.
Geçmişte yüzlerce öğrencinin hayatına dokunan Vildan Yılmaz, bugün geride bıraktığı öğretmenlik yıllarını özlemle yâd ediyor, hem göçün acı hatıralarını, hem de hayata yeniden tutunduğu günleri büyük bir şükürle anlatıyor.
Türkiye’ye geliş sürecini unutamadığını belirten Yılmaz, "1989’da Türkiye’ye gelmeyi Allah bize nasip etti. Çok şükür şanlı Türk bayrağımızın altında yaşamayı nasip etti. Hep gelip görmeyi merak ederdik ama o senelerde vizeler verilmezdi. Çok şükür Türkiye’mizde otuz beş senedir yaşıyoruz" dedi.
"Vali bizi topladı, haklarımızın tanınacağını söyledi"
Zorunlu göçle geldikleri günlerde devletin kendilerine sahip çıktığını vurgulayan Yılmaz, "Kırklareli’nden giriş yaptık. Vali bizi ertesi gün topladı, yüreğimize su serpti. ‘Hiç korkmayın, haklarınız tanınacak. Hepiniz eğitimli insanlarsınız, tayinleriniz çıkacak’ dedi" ifadelerini kullandı.
Bulgaristan’da 34 yıl öğretmenlik yapan Yılmaz, Türkiye’de mesleğine devam ettiğini belirterek, "Geldiğimde 50 yaşındaydım. İlk üç yıl İstiklal Okulu’nda yedek öğretmen gibi çalıştım. Sonra Ankara’dan tayinlerimiz çıktı ve merkez Meriç İlköğretim Okulu’nda kadroya geçtim. Tayinimde stajyer öğretmen yazıyordu, müdür bey beni görünce şaşırdı. Durumu anlatınca göçmen olduğumu anladı" dedi.
"Öğrencilerimi hiç unutmadım, onlar da beni unutmuyor"
2000 yılında yaş haddinden emekli olana kadar 12 yıl boyunca aynı okulda görev yaptığını belirten Yılmaz, "Mesleğimi çok severdim. Öğrencilerim beni çok severdi, ben de onları. İlk derslerde bile her şeylerini anlatırlardı. ‘Siz çok iyi öğretmensiniz’ derlerdi. Hâlâ arayıp sorarlar. Evlenmişler, meslek sahibi olmuşlar ama beni unutmamışlar" dedi.
88 yaşındaki emekli öğretmen, sağlık sorunlarına rağmen mesleğe duyduğu sevgiyi, "Hâlâ elim ayağım tutsa bu yaşta bile çalışacak gibi hissediyorum. Okulumu, arkadaşlarımı, çocukları çok özlüyorum" sözleriyle ifade etti.
"Gençlere tavsiyem mesleklerini sevsinler"
Öğretmenler Günü vesilesiyle genç meslektaşlarına da seslenen Yılmaz, "Gençlere tavsiyem, mesleklerini sevsinler, canla başla çalışsınlar. İnsanlara karşı saygılı olsunlar, sevgilerini göstersinler" tavsiyesine bulundu.
Yorum Yazın