
İdrar yollarında taş hastalığı, ülkemizde oldukça sık görülen bir sağlık sorunu olarak biliniyor. Eskiden oldukça genellikle açık ameliyatlarla müdahale edilen böbrek taşları, günümüzde minimal invaziv cerrahi kapsamında kapalı yöntemlerle etkin bir şekilde tedavi edilebiliyor. Böbrek taşlarının tedavisinde son dönemlerde lazerle tozlaştırma yöntemi sıkça kullanılıyor.
İdrar yollarında taş hastalığı, ülkemizde oldukça sık görülen bir sağlık sorunu olarak biliniyor. Eskiden oldukça genellikle açık ameliyatlarla müdahale edilen böbrek taşları, günümüzde minimal invaziv cerrahi kapsamında kapalı yöntemlerle etkin bir şekilde tedavi edilebiliyor.
Böbrek taşlarının tedavisinde son dönemlerde lazerle tozlaştırma yöntemi sıkça kullanılıyor.
Böbrek taşları, içinde oluştukları böbrek odacıklarında (kaliksler) bulunabileceği gibi buralardan hareket edip, böbrek havuzuna ve daha sonra da idrar kanalına yani üretere düşebilmektedir.
Böbrek içindeki taşlar çoğunlukla sessiz seyrederken üretere düşen taşlar kanalın tıkanmasına neden olmaktadır.
Tıkanan idrar kanalının gerisinde idrar birikir ve kanallar şişer. Bu durum şiddetli bir yan ağrısına neden olur.
Bir insanın hayatı boyunca tecrübe edebileceği en şiddetli ağrılardan biri olan bu tabloya renal kolik denir.
Taş idrar kanalı boyunca aşağı doğru hareket ettikçe ağrı da yer değiştirir. Sırtta başlayan ağrı önce bele daha sonra kasığa ve erkeklerde testislere kadar inebilir.
İdrar kanallarının mesaneye açıldığı yere kadar gelen taşlar idrarda yanmaya neden olmaktadır.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ultrason, tomografi gibi tıbbi görüntüleme yöntemlerinin hızla yaygınlaşması böbrek taşı tanısında bir artışı beraberinde getirmektedir.
Sıvı kaybının daha çok olduğu yaz aylarında da böbrek taşlarına bağlı problemlere daha sık rastlanmaktadır.
Lazerle tozlaştırma yöntemi
Böbrek taşlarının tedavisinde günümüzde kullanılan minimal invaziv cerrahi yöntemleri arasında en yaygın olanı üreterorenoskopidir.
Bu yöntemde, idrar kanalından girilerek böbrek içine bir kamera ve aletler gönderilir. Kamera ile taş görüntülendikten sonra, lazer veya ultrason enerjisi kullanılarak taş parçalara ayrılır.
Parçalar daha sonra idrar yoluyla dışarı atılır.
Lazerle tozlaştırma yöntemi, geleneksel yöntemlere göre birçok avantaja sahiptir. Öncelikle, çok küçük kesilerle yapıldığı için ameliyat sonrası iyileşme süresi daha kısadır.
İkinci olarak, taşların tamamı toz haline getirildiğinden, tekrar oluşma riski daha düşüktür. Üçüncü olarak, lazer enerjisi sert taşları bile kolaylıkla kırabildiğinden, taş boyutu önemli değildir.
Son yıllarda geliştirilen yeni nesil lazerler, böbrek taşı tedavisinde lazerle tozlaştırma yönteminin etkinliğini daha da artırmıştır.
Bu lazerler, daha güçlü ve daha hızlı atışlar yapabildiğinden, taşları daha hızlı ve daha kolay kırabilmektedir.
Ayrıca, kıvrılabilen yapıları sayesinde böbreğin her bir noktasına ulaşılabilmektedir.
Bu gelişmelerin sonucunda, lazerle tozlaştırma yöntemi, böbrek taşı tedavisinde giderek yaygınlaşan bir yöntem haline gelmiştir.

Yorum Yazın