
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, AB Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ve beraberindeki heyeti onuruna akşam yemeği programı düzenledi.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, AB Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ve beraberindeki heyeti onuruna akşam yemeği programı düzenledi.
Programda konuşan Başkan Seçer, Mersin’in bir sahil kenti olduğunu ve Doğu Akdeniz çanağının en önemli limanına sahip olduğunu belirterek, “Maalesef şehrin konumundan dolayı da deniz kirlenmesinin en yoğun olduğu bölgeler Mersin ve İskenderun körfezi.
Bütün bu bölgenin akıntı sebepli deniz kirliliği burada yoğunlaşıyor” dedi.
Çevre ve sürdürebilirlik konularında ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü ile çok değerli çalışmalar yaptıklarını belirten Seçer, “Çevre sağlığını paradan daha önemli görüyoruz ‘Temiz Akdeniz’ projesini 2020 yılının Şubat ayında imzaladık.
O günden bugüne kadar da beraberce çok değerli çalışmalar yaptık. Çevreyi önemsiyoruz.
Mersin genelinde faaliyet gösterdiğimiz tüm yerleşkelerimizin ve hizmet birimlerimizin karbon ayak izini hesapladık ve raporladık.
Özellikle güneş enerji sistemlerine önem veriyoruz. İmkanlarımız dahilinde elektrik enerjisini GES’lerle üretip kendi işletmelerimizde kullanıyoruz.
Hem ekonomik olarak bize katkı sağlıyor hem de çevre dostu bir enerji üretim çeşidi. Yine düzenli katı atık depolama ve bertaraf tesislerimizde çöpten elektrik üretiyoruz.
Şu anda ürettiğimiz elektrik 85 bin hanenin aydınlatmasında kullanılabilecek eşdeğere sahip” dedi.
Çevresel bir ulaşım yolu olan bisikleti oldukça önemsediklerini ifade eden Seçer, “Bisiklet yollarını önemsiyoruz. Şu ana kadar 128,6 kilometre bisiklet yolu yaptık.
Yeni açtığımız yolların tamamında projelendirirken bisiklet yolunu da uyguluyoruz ve şu anda da 277 kilometrelik yeni bisiklet yolu projesini de hayata geçiriyoruz.
EuroVelo Avrupa Bisiklet Rotaları Ağına da 2028 yılında dahil olacağız. Müracaatımızı yaptık. Çalışmalarımızda gayet iyi bir şekilde devam ediyor” diye konuştu.
Çağın en büyük sorununun küresel ısınma ve çevre kirliliği olduğuna işaret eden Seçer, Mersin’de iklim değişikliği ile mücadele konusunda önemli adımlar attıklarını aktardı.
Mersin’in küçük bir Türkiye olduğunu söyleyen Seçer, “Bu kenti huzur içerisinde yaşatacak olan bu kenti yönetenlerin lisanı, kullandığı dildir.
Biz kent sorumluluğunu üzerimizde taşıyan ve bu bilinçle çalışan bir belediye olarak burada yaşayan vatandaşlarımızın mezhep meşrep, din, siyasi görüş ayrımı yapmadan kucaklayarak bir arada huzur içerisinde kardeşçe yaşamalarını sağlayacak bir dil kullanıyoruz.
Herkese hizmetleri eşit görüyoruz. Onların derdiyle dertleniyoruz, mutluluğuyla mutlu oluyoruz” ifadelerini kullandı.
Misafirperver ve sıcak karşılamaları adına hem şahsı hem de ziyarette bulunan diğer Avrupa büyükelçileri adına teşekkür ederek sözlerine başlayan Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Mersin’in çok önemli bir şehir olduğunu ve ziyaretleri sırasında Mersin’e dair çok şey öğrendiklerini ifade etti.
Mersin’e Şubat ayında yapacakları ziyareti 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketiyle birlikte ertelemek zorunda kaldıklarını aktaran Landrut, depremin ülkede yarattığı etkilerin hala devam ettiğini vurgulayarak,
“Bu deprem sonrasında sizi dinlemek aslında bizim için çok önemli oldu.
Çünkü deprem bölgesinde meydana gelen hasarı hep duyduk ama sizi dinlerken deprem sonrasında deprem bölgesinin dışındaki bir şehirde depremzedelere ve bahsettiğiniz nüfus hareketine, onların ihtiyaçlarına karşılık verebilmek için neler yapılması gerektiğini ve ihtiyaçların neler olduğunu da duyduk” dedi.
Ziyaretle birlikte göç ve mültecilerin ne kadar önemli olduğunu da Mersin’de duyduklarını ifade eden Landrut,
“Suriye’ den ya da diğer ülkelerden olan mültecilerin ve bunun çok önemli olduğunu duyduk. Biz Türkiye’yi bu konuda desteklemeye devam ediyoruz.
Bunu teyit edebiliriz ama Mersin’de de bir süre önce başlamış olan iş birliği sayesinde bu destekleri sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
Şehirlerde yaşayan nüfusun çok yoğun olduğunu ve bu yoğunluğun emisyona sebebiyet verdiğinin altını çizen Landrut,
“Şehirler emisyon oranına en fazla katkıda bulunan yerler ama aynı zamanda bazı şeyleri değiştirebileceğimiz de yerler.
Yani iklim değişikliğine karşı verdiğimiz mücadeleyi kazanabileceğimiz, etkili bir şekilde emisyonları azaltabileceğimiz ve böylece tüm dünyaya katkıda bulunabileceğimiz ve bizim için, çocuklarımız için daha yaşanabilir bir dünya yapabileceğimiz yerler” ifadelerini kullandı.
Bu süreci iyi yönetebilmek adına belediyelere ve belediye başkanları ile iş birliğine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Landrut,
“Ulaşıma önem veren ve hem siyasi hem finansal anlamda bu değişikliklere yatırım yapacak insanlara ihtiyacımız var.
Dolayısıyla Türkiye’yi desteklemeye devam edeceğiz ve tabi ki bu dönüşümde Mersin’e de destek vermeye devam edeceğiz” dedi.
Kısa bir süre önce Türk Yatırım Platformu’nu kurduklarını ve bu platform sayesinde Türkiye'deki belediyelere daha fazla destek olmaya çalıştıklarını ifade eden Landrut,
“Özellikle bahsettiğiniz dönüşüm, değişimi sağlamak için ihtiyaç duyduğunuz kredilere daha kolay erişmenizi sağlayacak bir platform.
Bu şehir için yaptıklarınız için teşekkür ederiz ve önümüzdeki süreçte bu değişiklikleri yapma çabalarında size başarılar dileriz” diye konuştu.
Program, konuşmaların ardından Mersin Büyükşehir Belediye Halk Oyunları Ekibi tarafından yöresel oyunlar sergilenmesi ve Büyükşehir Kent Orkestrası’nın müzik dinletisiyle sona erdi.

Yorum Yazın