
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bahçeli, 31 Mart yerel seçimlerine ilişkin yaptığı açıklamada, "Cumhur İttifakı kararını vermiş, mutabakata varmış, 31 Mart için yola koyulmuştur. AK Parti ile çözemeyeceğimiz mesele yoktur. Bize düşen çok çalışmaktır" dedi.
Bahçeli; "MHP inanç ve irade aydınlığıdır. Bu aydınlığın kaynağı teşkilat yapısıdır. Teşkilat demek meydanın boş olmadığını gösteren cesaret demektir.
Sizler yurdumuzun her köşesinde halkımızın nabzını tutuyorsunuz, buna devam ediniz. Ülkede birlik, ilkede birlik istikametinden şaşmadan MHP'nin mesajlarını taşıyor, hayallerini anlatıyorsunuz. Tereddüt ve tenakuza düşmeden ilerleyiniz. Yolunuz açık olsun.
Teşkilatlarımız çelik gibidir. Anormaller bencilliğin, terbiyeden azade hırsların tedavisi yapılmadıkça iç huzuru yakalamak zordur. Siyaset hiziplerin çatışmasına ortam açtığı müddetçe heyecanlar anlam ve değerini kaybedecektir. Bunun sonucu da hezimettir.
Ekonomi kıt kaynakların alternatif kullanım alanlarına tahsis edilmesi için model geliştirme işidir. Bizim, millet ve vatan sevgimizin enginliği, kaynağının da çok zengin olduğudur.
Sizler bu nişaneye her zaman layıksınız. Sevdası yalan, vefası talan olanların vedası da hayat gerçeğidir.
Biz çilemiz kadar büyüdük. Şehitlerimizle yükseldik, gazilerimizle güçlendik. Acılarımızı ve yenilgilerimizi vicdan heybemize atarak ileriye atıldık.
Davayı omuzlayan, yükü kaldıran, nefsini ayağının altına alan, vatanın bekçiliğini şeref sayan bir teşkilat yapısı ve dava insanı varlığıyla sadece içimizdeki hainlere değil yedi düvele meydan okumamız mukadderdir.
İnsan eksilterek siyaset yapamayız. İnsan inciterek siyasette ilerlenemez, itibar kaybedilir. Sırf kaybetmemek uğruna yanlışlara göz yumamayız.
Zorlu kararları yeri ve zamanı geldiğinde almak zorundayız. Teşkilatımızı bir makinenin dişlileri kapsamında her arkadaşımın görevini yerine getirdikten sonra sorun yoktur.
Devremülk anlayışında siyaset anlayışını elimizin tersiyle itiyoruz. Dava iddia sahibi olarak güzel düşünülmüş yalanlara, kepazeliklere, hak edilmemiş seferlere itibar etmiyoruz” dedi
Bahçeli, muhalefet partilerine de yüklenerek, " Cumhur İttifakı olarak büyük resme bakıyor, ormanın bütününe odaklanıyoruz. Fitne akınına hazırlıklıyız.
Cumhur İttifakı kararını vermiş, mutabakata varmış, 31 Mart için yola koyulmuştur. AK Parti ile çözemeyeceğimiz mesele yoktur. Bize düşen çok çalışmaktır.
Zehirlenmiş ve zincirlenmiş muhalefetin seçenek olmaktan uzaklaştığı bu dönemde yeni Türkiye'yi inşa etmeliyiz. Devir artık Türk devridir. Herkes hesabını buna göre yapmalıdır. Yerel yönetimlere düşen zillet lekesini kazıyarak çıkarmak müstesna bir hizmettir.
Türkiye'nin öncelikli sorunlarından birisi muhalefetin iflas bayrağını çekmesidir. Muhalefet kendi kendini yiyip bitiren siyasi organizmaya dönüşmüştür.
Zillet ile hezimet arasında sallanan CHP, İP ve DEM; Türkiye'yi krize sokmak için çaba içerisindedir. Türkiye düşmanlarının siyasi taşeronu olacak kadar cibilliyetsiz olan partilerin Türkiye'ye zarar verdikleri çok açıktır. Muhalefet amansız bir hastalığın pençesindedir. Müflis partilere milletimizin itibar etmesi imkansızdır. Varlıkları demokratik utançtır.
CHP güvenlik sorunudur. PKK'nın DEM'lenmiş halidir, İP alavere dalavere kutuplaşmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yıldönümünde önümüzdeki yüzyılın anahtarı Cumhur İttifakı tarafından imal edilmiştir." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinerek, "İsrail masumları canlı kalkan yapmaktadır. Nazi kampları benzeri görüntüler vardır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın sesine kulak vermek, mücadelesini desteklemek küresel vicdanın gündem konusu olmalıdır. İsrail ile Filistin arasında ateşkes sağlanmalıdır" diye konuştu.
Bahçeli, son olarak, TBMM'nde Kürtçe konuşma yapılması ve Şeyh Said'e yapılan övgülere tepki gösterdi. Bahçeli, " Dördüncü olarak, TBMM’nde Kürtçe konuşma yapılması, buna müşfik ve müsamahakar davranış gösterilmesi, ayrıca bir haine karşı son zamanlarda artan ilgi ve yapılan övgülerdir.
Dil demek millet demektir. Türk milletinin ve Türkiye’nin dili Türkçe’dir. Türkçe’miz istiklalimizin ve milli birliğimizin kemer taşıdır.
TBMM’de Türkçe dışında konuşma yapmak, buna göz yummak Türkiye’ye ve bin yıllık kardeşliğimize yapılabilecek en büyük kötülüktür. Herkesin anadili saygındır. Kürt kökenli kardeşlerimizin Kürtçe konuşması bizi rahatsız etmeyecektir. Bu bizim zenginliğimizdir. Fakat anadil bahanesi altında Türkçe’nin melezleşmesine müsaade etmemiz düşünülemeyecektir.
Dilde başlayan bir çözülmenin nerelere kadar ulaşacağını son 1,5 asırlık tarihimize bakan her uyanık şuur hemen görecek ve kaygımıza hak verecektir.
Türkçe’miz şerefimiz, anamızın ak sütü, varlığımızın sancağı, geleceğimizin güvencesi, bekamızın canevidir." dedi.
Bahçeli, Şeyh Said'e övgü yağdıranlara sert tepki gösterek, "Şeyh Said bir vatan hainidir, yaşadığı dönemin terörist başıdır, katildir, canidir, emperyalizmin uşağıdır" ifadelerini kullandı.
Bahçeli, “CHP Genel Başkanı’nın, bir televizyon kanalında yaptığı “bu ayaklanmanın bastırılması sırasında oluşmuş acılar, bugün bazı torunlarının kalbini acıtıyorsa o acıya saygılı olmak gerekir” açıklamasının neresini düzeltelim? Aziz Atatürk’ün mirasının yağma edilmesini, hatıralarına ihanet edildiğini daha nasıl anlatalım?
Ne acısı, neyin acısı, unutulmasın ki, hainlere acıyan Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’ne teröristlerin penceresinden bakan çürümüşlerdir.
CHP Genel Başkanı şehitlerimizin acısını ne yapacak? Nasıl izah edecek? Nereye koyacak?
Pençe-Kilit Harekât Bölgesinde Şeyh Said’in gayri meşru çocukları tarafından şehit edilen 25 yaşındaki Teğmen Eril Alperen Emir evladımızın 13 Aralık günü cenazesine katılıp, sonra da koşa koşa DEM isimli PKK aparatının ayağına giden CHP Genel Başkanı’nın, bir gün içinde hep üzgün görünüp hem de gülücükler saçması korkunç bir ikiyüzlülük değil midir?
Peki Alperen evladımızın acısıyla kavrulan muhterem ailesine, silah arkadaşlarına ve milletimize CHP Genel Başkanı saygı ve samimiyet gösterecek mertliğe ve vicdana sahip midir?
Şark İstiklal Mahkemesi Başkanı Merhum Mahzar Müfit Kansu’nun şu sözleri bizim de sözümüzdür: “Döktüğünüz kanların, söndürdüğünüz ocakların cezasını adalet sehpasında hayatınızla ödeyerek hesap vereceksiniz.”
Ve o hesap sorulmuş, hainler sallandırılmıştır." diye konuştu.

Yorum Yazın