Bahçeli; “Demlenmiş CHP'nin Doğrusu İle Yanlışı Birbirine Karışmıştır”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında Erzincan'daki maden faciasına ilişkin konuştu.

Bahçeli, acılar üzerinden siyasi rant yapılmasını kınayarak, kazanın her boyutuyla araştırılması gerektiğini vurguladı.

Bahçeli, tekrar bilirkişi raporu hazırlanması gerektiğini savunarak, "Yürütülen adli soruşturmanın sağlam ve sağlıklı sonuçlar verebilmesi için hazırlanan bilirkişi raporunun aceleye getirilmesi bir başka tartışma konusudur." dedi.

Maden faciasıyla ilgili AK Parti İstanbul Belediye Başkan adayı Murat Kurum'a yönelik eleştirilere de yanıt veren Bahçeli,

"Maden felaketi ile Murat Kurum hedef tahtası haline getirilmiştir. İstanbul'da havlu atacaklarını fark eden zihniyetler Kurum'u yıpratmak için devreye girmişlerdir." ifadelerini kullandı.

Bahçeli, ÇED raporunun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilmediğini, bakanlığın sadece çevresel etkileri değerlendirip denetlediğini kaydetti.

Bahçeli, madenin geçmişte defalarca denetlendiğini ve siyanür sızıntısı nedeniyle para cezası verildiğini de sözlerine ekledi.

Bahçeli, "Murat Kurum görevini layıkıyla yapmıştır. Altın madeni felaketinin sızıı yüreklerimizi titretiyorken İBB Başkanlığı'nın seçim sürecinin bir malzemesi haline getirilmesi baştan ayağa yanlıştır, maksatlıdır, utanmazlıktır." diye konuştu.

Bahçeli'nin Diğer Konulardaki Açıklamaları şöyle:

“Ekonomi, ticaret, enerji, eğitim, turizm, kültür ve savunma sanayii alanında Türkiye ile Mısır'ın arasındaki yakın temas irtibatı iki ülkenin stratejik avantajı ve kazancını tahkim edecektir.

İsrail katliamlarına son vermelidir. Uluslararası toplam sadece sözle ve kınamayla yetinmemelidir. İnsani dram bitmelidir.

Demlenmiş CHP'nin doğrusu ile yanlışı birbirine karışmış, milli ve manevi aidiyeti kalmamıştır.

Demlenmenin maskesi kent uzlaşması, sandık uzlaşması Türkiye İttifakı olarak açıklanmaktadır.

DEM Parti artık CHP'nin karar ve kumanda odasına kadar nufuz etmiş, kimin aday yapılıp yapılmayacağını tayin eden vesayetçi bir konuma sahip olmuştur.

Türk devlet ve yönetim felsefesinin dayanağı adalettir. Adalet ve hukukun tahribatı devletin zaafına yol açacaktır.

AYM ile Danıştay'ın verdiği bazı kararların doğrudan devlet onuruna, milli varlık ve güvenliğimize zarar verdiği açıktır.

15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüüsnden sonra yaklaşık 4 bine yakın hakim ve savcı meslekten ihraç edilmiştir.

Türk hukuk sistemi zehirlenmiştir. Danıştay 5. Daire'nin FETÖ'den ihraç edilen 387 hakim ve savcıyı tekrar mesleğine iade eden kararı çok sakıncalıdır, tehlikelidir, hukuki bir temeli yoktur.

HSK devreye girmiş ve mesleğe iadesi yapılan 387 kişi hakkında yeni bir inceleme başlatmış ve gerekli itirazlar yapılmıştır” dedi.