160x600
01 Temmuz, 2025, Salı
DOLAR38.7786
EURO43.8944
ALTIN4143.5
Yusuf Cinkara Otomotiv

Atatürk’ün İzleriyle Aydınlanan Kıyı: Urla

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Atatürk’ün İzleriyle Aydınlanan Kıyı: Urla
Abone ol
Urla, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izlerini 99 yıldır sevgiyle yaşatıyor. 30 Haziran 1926'dan bugüne Cumhuriyet coşkusu sürüyor.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ayak bastığı her yer, birer Cumhuriyet anıtına dönüştü bu ülkede. Ama bazı yerler vardır ki, sadece bir durak değil; bir bağ, bir sevda, bir yemin olur. Urla işte o yerlerden biridir.

Ege’nin maviyle yeşil arasında salınan kıyılarında, zeytin ağaçları gibi kök salan Atatürk sevgisi, bugün 99 yaşında.



30 Haziran 1926’da Urla Cumhuriyet Meydanı’nda yankılanan halk coşkusu, sadece bir karşılamanın değil, bir geleceğin habercisiydi.

Bugün aynı meydan, aynı rüzgar, aynı bağlılıkla Cumhuriyet’in değerlerini yaşatmaya devam ediyor.

Atatürk ve Urla: Gönüllerde Kazılı Bir Hatıra

Mustafa Kemal ile Urla’nın yolları ilk kez 1905’te, o henüz genç bir kurmay yüzbaşıyken kesişti.

Şam’a sürgün edilmeden önce Urla Karantina Adası’nda birkaç gün geçiren Atatürk, burada hem Osmanlı'nın sağlık sistemine tanık oldu hem de Anadolu’nun kıyıdaki bu sessiz kasabasının kalbine ilk izini bıraktı.

O günkü gözlemi, yıllar sonra İzmir ve çevresine dair söylediği şu sözlerde yankı buldu:

“Bu güzel rıhtımı, bize düşman olan yabancı milletlerle dolu görmüştüm. O an karar verdim: İzmir yeniden Türk milletinin onuruna kavuşmalıdır.”

1907’de tekrar Urla’ya uğradı. 1911’de Libya’dan geçerken “Urla Karantinası’ndan Bir Rus Vapurundan” başlıklı mektubunda vatan uğruna fedakârlığın gerekliliğini yazdı.

1913’te Trablusgarp’tan dönüş yolunda yine burada kısa süreli konakladı. Bu topraklar onun yalnızca geçiş güzergâhı değil; düşünce dünyasında da özel bir yere sahip oldu.

1926: Cumhuriyet’in Kıyıya Vurduğu Gün

15 Haziran 1926’da İzmir’de ortaya çıkarılan suikast girişimine rağmen Atatürk, tüm uyarılara rağmen 16 Haziran’da kente girdi.

“Benim naçiz vücudum elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” diyerek kararlılığını tüm yurda ilan etti.

Ve sadece iki hafta sonra, 30 Haziran 1926’da bu kez Urla’ya geldi. Başbakan İsmet İnönü ve İzmir Valisi Kazım Dirik ile birlikte Çeşme’ye geçmeden önce ilk durağı Urla oldu.

Cumhuriyet Meydanı’na ulaştığında halk onu sevgiyle karşıladı. Bu sadece bir liderin karşılanışı değil, halkla bütünleşen bir devrimin görüntüsüydü.

Urla Belediye Başkanı Atıf İnan’ın konuşması Gazi’yi derinden etkiledi:

“Bu genç adamı Ankara’ya gönderin. Hepiniz belediye başkanı olabilirsiniz.”

Çocukların Gözlerinden, Halkın Kalbinden Hiç Gitmedi

Tanıklardan biri, beş yaşındaki bir çocuktu: Necati Cumalı. Türk edebiyatına adını altın harflerle yazdıracak bu küçük çocuk, Gazi’ye koşarak sarılmıştı.

Atatürk onu kucakladı, saçını okşadı, adını sordu. O an, yalnızca bir çocuğun anısı değil; bir milletin kalbine kazınan bir fotoğraf karesiydi.

“Atatürk’ü Urla’nın girişinde karşılayan çocuk bendim,” diye yazacaktı yıllar sonra Cumalı.

1934: Son Selam, Sessiz Veda

9 Nisan 1934’te Gazi Mustafa Kemal, Urla’ya son kez uğradı. Artık Cumhuriyet’in kurumları oturmuş, inkılaplar halka ulaşmıştı.



Foça, Menemen ve Uzunada’daki ziyaretlerinin ardından Urla’ya geldiğinde artık daha sessiz, ama daha derin bir selam verdi kıyılara. Bu ziyaret, bir anlamda veda gibiydi. O kıyıya son bakışı, belki de yüreğinde tüm geçmişin izlerini son kez yoklamasıydı.

Urla’da Yaşayan Cumhuriyet Mirası

Bugün, 30 Haziran 2025’te, Atatürk’ün Urla’ya gelişinin 99. yıl dönümünde yine aynı meydanlar şenleniyor. Çocuklar ellerinde bayraklarla, gençler marşlarla, yaşlılar gözyaşlarıyla yürüyor.

Çünkü Urla’da Cumhuriyet sadece bir rejim değil, bir duygudur. Atatürk’ün burada yürüdüğü taş sokaklar, hâlâ o günkü gibi onun adımlarını hatırlar.

Belediyenin katkılarıyla hazırlanan Urla Kent Tarihi ve Arşivi (UKTA), onun bu topraklardaki izlerini gelecek nesillere aktarmaya devam ediyor.

Karantina Adası da sadece bir sağlık mirası değil, Atatürk’ün ilk duraklarından biri olarak Cumhuriyet tarihinin sessiz tanığıdır.

Bir Kıyının Hafızası, Bir Milletin Minneti

Mustafa Kemal Atatürk, Urla’da yalnızca karşılanmadı; sevildi, benimsendi, özümsendi. Onun “En büyük eserim Cumhuriyet’tir” sözü, bu kasabada sadece duvarlara değil, kalplere de yazıldı.

Ve o hâlâ rüzgârla birlikte sahil boyunca yürür gibi…
Çocukların saçlarını okşar, gençlerin gözlerine umut bırakır.
Çünkü o sadece geçmişin değil, geleceğin de mimarıdır.

Not: Bu haberin görselleri ve arşiv bilgileri Urla Belediyesi Kent Tarihi ve Arşivi (UKTA) ile Karantina Adası Müdürlüğü’nün katkılarıyla derlenmiştir. Daha fazla bilgi ve görsel için UKTA’ya başvurabilirsiniz.

 Fulya OMAÇ - Urla / İZMİR

Örgü İpliği
Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Su tartışmalarında köylü direnince DSİ çalışmalara ara verdiÖnceki Haber

Su tartışmalarında köylü direnince DSİ...

Kazada ağır yaralanan kadın hayatını kaybettiSonraki Haber

Kazada ağır yaralanan kadın hayatını kay...

Haber Yorum Üstü

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar