
Abd Dışişleri Bakanı Rubio: "trump, Rusya’ya öfkeli"
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Malezya’da düzenlenen 47’nci Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) Zirvesi kapsamında düzenlediği basın toplantısında, "Başkan Trump, Rusya tarafında bu çatışmayı sona erdirmeye yönelik daha fazla esneklik gösterilmemesinden dolayı hayal kırıklığına uğramış ve öfkeli. Bu durumun değişmesini umuyoruz" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Malezya’da düzenlenen 47’nci Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) Zirvesi kapsamında basın toplantısı düzenledi. Kuala Lumpur Kongre Merkezi’nde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Rubio, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’la bugün yaptığı görüşmeye ve Ukrayna savaşına değindi. Marco Rubio, "Bizim stratejimiz, bu çatışmaya bir çözüm bulmaya dahil olan tüm taraflarla etkileşimde bulunmaya devam etmektir. Başkan’ın (Donald Trump) söylediklerini, hem barış görüşmelerinde hem de ilerleme kaydedilmesinde yaşanan eksiklik konusundaki hayal kırıklığını ve memnuniyetsizliğini ben de yineledim. Bu yüzden, etkileşimde bulunmaya devam edeceğiz" dedi.
Toplantıda yapılan fikir alışverişlerini Washington’a ileteceğini belirten Rubio, "Yapılan görüşmeler ve yansımalar çerçevesinde belki de üzerine inşa edilebilecek bir şeyler vardır. Bu önemli bir konuşmaydı. Bu görüşmeyi gerçekleştirdik ve Ukrayna’daki savaşla ilgisi olmayan başka bazı konular hakkında da konuştuk. Ancak elbette konuştuğumuz ana ve en öncelikli konu buydu. Başkan Trump oldukça net konuştu. Rusya tarafında bu çatışmayı sona erdirmeye yönelik daha fazla esneklik gösterilmemesinden dolayı hayal kırıklığına uğramış ve öfkeli. Bu durumun değişmesini umuyoruz ve her fırsatta sürece dahil olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
"Trump başkan olsaydı, bu savaş hiç yaşanmazdı"
ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in birkaç kez görüşmesine rağmen Ukrayna savaşının neden devam ettiği üzerine bir soruyu cevaplayan Rubio, "Bu, Başkan’ın miras aldığı bir savaş, değil mi? Seçildiğinde bu savaş zaten devam ediyordu ve o noktaya kadar barış yönünde hiçbir ilerleme kaydedilmemişti. Aslında, Ukraynalılarla Ruslar arasında uzun süredir hiçbir görüşme dahi olmamıştı. Dolayısıyla, bazı insani değişimler gerçekleşmiş olsa da, açıkçası burada bizim amacımız bu savaşı sona erdirmek ve oynayabileceğimiz herhangi bir rolü yerine getirmektir" ifadelerini kullandı.
Ukrayna Savaşı’nın Trump döneminde başlamadığını aktaran ABD Dışişleri Bakanı Rubio, "Trump başkan olsaydı, bu savaş hiç yaşanmazdı. Ama şimdi buradayız, bu savaş mevcut. Ve biz temas kurmaya devam edeceğiz, elimizden gelen her şeyi yapacağız ve umarız ki ilerleme kaydederiz. Eğer bu konuda fark oluşturabilirsek, bir fırsat görürsek, o fırsatı değerlendireceğiz ve peşinden gideceğiz. Başkan’ın yaptığı da tam olarak bu. Hem iki ülkenin liderleriyle hem de diğer ilgili kişilerle birçok telefon görüşmesi gerçekleştirmiş olması nedeniyle büyük takdiri hak ediyor" şeklinde konuştu.
"Başkan’ın bu yaptırımların nasıl ve ne zaman uygulanacağı konusunda esnekliğe ihtiyacı var"
Rusya’ya daha fazla yaptırım uygulayıp uygulamayacaklarına değinen Marco Rubio, "Mevcut yetkiler çerçevesinde, ama esas olarak Senato ve Temsilciler Meclisi böyle bir yetki veren bir yasayı geçirirse, Başkan, bunun kendisinin kullanabileceği bir seçenek olduğunu söyledi. Bu yasanın nasıl görüneceği konusunda Kongre ile temas halindeyiz. Elbette, Başkan’ın bu yaptırımların nasıl ve ne zaman uygulanacağı konusunda esnekliğe ihtiyacı var, çünkü bu ona her türlü görüşme ve müzakere sürecinde azami baskı gücü sağlar. Dolayısıyla, Başkan bunu gerçek bir seçenek olarak değerlendirdiğini açıkça ifade etti. Bunu haftalar önce Ruslara da söyledik. Böyle bir durumun gerçekleşebileceği bir anın geleceğini onlara bildirdik ve bunu söylemeye devam edeceğiz, çünkü bu içinde bulunduğumuz bir gerçek" dedi.
"Ukrayna’ya yardım Kongre’nin ayırdığı program doğrultusunda devam etmektedir"
Donald Trump’ın Pentagon’un Ukrayna’ya silah sevkiyatını geçici olarak durdurma kararından habersiz olduğunu belirten Rubio, "Ne yazık ki bu karar yanlış anlaşıldı. Bu, belirli türdeki birkaç mühimmat için inceleme yapılana kadar verilen bir ara kararıydı. Açıkçası, özellikle hem İsrail’in savunmasında hem de kendi üslerimizin savunmasında yaşanan uzun süreli çatışmalardan sonra böyle bir şeyin mantıklı olduğunu düşünüyoruz. Yani, belirli mühimmat türlerinin yeterli stokta olup olmadığını garanti altına almak için çok sınırlı bir inceleme yapıldı. Böyle incelemelerde kısa süreli duraklamalar olması tipiktir çünkü eğer inceleme sonucunda bir kıtlık olduğu görülürse, sevk edilmiş olan malzemeyi geri alamazsınız. Ancak genel olarak, Ukrayna’ya yardım Kongre’nin ayırdığı program doğrultusunda devam etmektedir" diye konuştu.
Hangi silahların durdurulduğu yönünde bir soruyu yanıtlayan ABD’li bakan, "Büyük ölçüde savunma amaçlıydı. Ancak, Orta Doğu’daki yakın tarihli çatışmalarda tüketilenler için ve tekrar söylüyorum, bu bir kıtlık nedeniyle değil, akıllıca olduğu için yapılan bir inceleme. S toklarımızda dünya genelindeki tüm yükümlülüklerimiz için yeterince bu mühimmattan bulunup bulunmadığını kontrol etmek önemliydi. Hem Orta Doğu’daki üslerimizin savunması hem de Hint-Pasifik bölgesindeki ortaklarımıza ve ortaya çıkabilecek diğer olası durumlara karşı yükümlülüklerimiz açısından bu gereklidir. Ama sonunda, şunu söyleyebilirim ki, ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı askeri yardımın ezici çoğunluğu hiç durdurulmadı" ifadelerini kullandı.
"Umarım NATO’daki bazı ortaklarımızı, Patriot bataryalarını Ukrayna’ya sağlamaya ikna edebiliriz"
Avrupa ülkelerinin savunma kapasitelerine de değinen Rubio, "Ukraynalıların ihtiyaç duyduğu şeylerden biri daha fazla Patriot bataryasıdır. Avrupa’daki birçok ülkede Patriot bataryaları mevcut, ancak hiç kimse onlardan vazgeçmek istemiyor. Bu durumun değişmesini umuyorum. Gerçekten de Ukrayna, Avrupa’daki birçok ülkenin söylediği gibi bir öncelikse, şu anda kullanmaya ihtiyaç duymadıkları bataryaları paylaşmaya istekli olmaları gerekir. Umarım NATO’daki bazı ortaklarımızı, bu Patriot bataryalarını Ukrayna’ya sağlamaya ikna edebiliriz, çünkü bunlara sahip olan birçok ülke var ama kimse elindekilerden vazgeçmek istemiyor. Belki bu durum değişir. Bu önemli" şeklinde konuştu.
"Başkan, savaşların hem para hem de hayat israfı olduğunu düşünür ve sona ermesini ister"
Donald Trump’ın Ukrayna Savaşı’nın bitmesini istediğini vurgulayan Marco Rubio, "Can kaybı, Başkan için çok önemli ve hassas bir konudur. Örneğin, bu yılın Ocak ayından itibaren, sadece size bir örnek vermek gerekirse, Rus tarafında 100 bin asker kaybettik. Ukrayna tarafında sayılar daha az ama yine de oldukça yüksek. Başkan savaşları sevmez. Savaşların hem para hem de hayat israfı olduğunu düşünür ve sona ermesini ister. Ve bu savaşı ya da sonlandırmak için gücü yettiğince her şeyi yapacak, geçmişte de bunu gördünüz. Umarız, bugün ve önümüzdeki günlerde, Rusya’nın bu konudaki pozisyonu ve öncelikleri hakkında daha net bir anlayışa sahip oluruz ve bazı ilerlemeler kaydedebiliriz" dedi.
Çin’in Rusya’yı desteklediğine yönelik açıklama yapan Marco Rubio, "Bence Çinliler açıkça Rus çabasını destekliyorlar ve genel olarak yakalanmadan mümkün olduğunca yardım etmek istediler. Ama Avrupa’da ve dünyanın diğer yerlerinde insanlar bunu fark etti. Ama sonuçta, bu barış, eğer mümkün ve yapılabilir ise, Ukrayna ile Rusya arasında olacak ve biz de bu savaşı sona erdirmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız" diye konuştu.
"Eğer esirleri serbest bırakırlarsa ve silahsızlanırlarsa, bu çatışma sona erer"
Gazze Şeridi’nde ateşkes görüşmelerine ilişkin de konuşan ABD Dışişleri Bakanı Rubio, bu konuda umutlu olduğunu vurgulayarak, "Görünüşe göre genel olarak şartlar üzerinde anlaşılmış, ama elbette şimdi bu şartların nasıl uygulanacağı üzerine görüşmeler yapılması gerekiyor. Dün gece Steve Witkoff ile konuştum ve o, yakın mesafe görüşmelerinin oldukça yakında, Katar ve Mısırlılar tarafından hızlandırılıp kolaylaştırılarak başlayacağı konusunda iyimser. Ama geçmişte bu yakın mesafe görüşmelerinin aşamasında görüşmelerin çöktüğünü de gördük. Bence artık daha yakınız ve sanırım uzun zamandır olduğumuzdan daha yakınız, bu yüzden umutluyuz. Ama aynı zamanda önümüzde hala bazı engeller olduğunu da kabul ediyoruz ve bu engellerin en temelinde Hamas’ın silahsızlanmaya isteksizliği yatıyor. Oysa bu, çatışmayı derhal sona erdirirdi. Eğer esirleri serbest bırakırlarsa ve silahsızlanırlarsa, bu çatışma sona erer" ifadelerini kullandı.
"Bir ateşkes görmek istiyoruz"
Hamas’ın İsrail’in tamamen çekilmesini istediğini söyleyen Rubio, "Bence bunu bitirmenin en kolay yolu, tüm esirlerin serbest bırakılması ve Hamas’ın silahsızlanmasıdır. Bunlar olmazsa, İsrailliler ile Hamas, Katar ve Mısır’ın aracılığıyla 60 günlük bir ateşkes konusunda ve uluslararası kuruluşlar aracılığıyla insani yardımın yeniden başlaması gibi bazı unsurlarda bir anlayışa vardılar. Ama şimdi bunun nasıl uygulanacağı konusunda görüşmeler yapılması gerekiyor. Ve geçmişte bu noktada anlaşmazlık çıktı. Umarız bu kez çözülebilir. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Bir ateşkes görmek istiyoruz. Başkan açıkça ateşkes istediğini belirtti ve biz bu konuya çok zaman ve enerji harcadık. Steve Witkoff’un bu konu üzerinde her gün saatlerce çalıştığını biliyorum. Yani bu işe çok emek verdik. Gerçekleşmesini görmek isteriz" şeklinde konuştu.

Yorum Yazın