
Macar besteci ve müzisyen Béla Bartók, 1936 yılında Türkiye'yi ziyaret ettiğinde Osmaniye'yi de ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında, kentin halk ezgilerini derledi ve kayıt altına aldı.
Macar besteci ve müzisyen Béla Bartók, 1936 yılında Türkiye'yi ziyaret ettiğinde Osmaniye'yi de ziyaret etti.
Bu ziyaret sırasında, kentin halk ezgilerini derledi ve kayıt altına aldı.
Bartók, Osmaniye'yi "biraz büyükçe köy" olarak nitelendirdi. Kentte geçirdiği süre boyunca, bölgedeki halkla tanıştı ve onların müziğini yakından dinledi.
Bu ziyaret sonucunda, Bartók'un Osmaniye ve çevresindeki köylerde derlediği halk ezgileri, Türk müzik tarihinin önemli bir parçası haline geldi.
Bartók'un Osmaniye izlenimleri
Bartók, Osmaniye ziyareti sırasında şunları yazdı:
"Öğleden sonra saat iki sularında Osmaniye'ye vardık, saat dörtte bir köy evinin avlusuna girdik.
Nihayet bir köy evinde gerçek bir çalışma uygulamaya başlayabileceğimizi düşünerek, büyük bir sevinç duydum. Ev sahibi yetmiş yaşlarında, Ali Bekir oğlu Bekir adında yaşlı bir adamdı, bizi pek konukseverce karşıladı.
Kendisine kaç yaşında olduğunu sorduğumuz zaman, övüne övüne, ağzında tek bir diş kalmadığı halde her yediği lokmayı çiğneyebildiğini, yetmiş yaşında olduğunu ama keçi gibi dağa tırmanabildiğini söyledi.
Biraz konuştuktan sonra, "kemençe” adlı, “rebab”a benzer, eski tarzda çalınan, kemandan daha büyük olmadığı halde viyolonsel gibi tutulan bir çalgı çaldığını öğrendik.
Bu çalgı hemen hemen bizim keman gibi akort ediliyor. İhtiyar herhangi bir çekingenlik duygusuna kapılmadan, avluda bizim için bir ezgi söylemeye başladı.
Söylediği havada, eski savaşlardan biriyle ilgili eski bir hikaye anlatılıyordu. Kulaklarıma inanamadım. Eski bir macar ezgisinin bir varyantı gibi gelmişti bana çünkü.
Büyük bir sevinç içinde, koca Bekir'in türküsünü iki bütün silindire kaydettim."
Ankara Devlet Konservatuarında Türk Halk Müziği arşivi oluşturulması için çalışmalar yapan sanatçının Türkiye'deki araştırmaları, 1976 yılında Macar Bilimler Akademisi tarafından yayımlandı.
Bu eser, Türk müziği araştırmaları açısından önemli bir kaynak olarak kabul ediliyor.
1945 yılında hayatını kaybeden Bartók'un adı, 2010 yılında Cebelibereket Kültür Merkezi Sergi Salonu'na verildi.
Geçtiğimiz yıl Macaristan'ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, Osmaniye'yi ziyaret ederek sergi salonunu gezdi ve sosyal medya hesabından bu önemli kültür noktasını paylaştı.

Yorum Yazın