
Bugün, Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikal edişinin 86. yılı… Saatler 9'u 5 geçerken Türkiye’nin dört bir yanında hayat bir kez daha durdu.
Bugün, Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikal edişinin 86. yılı… Saatler 9'u 5 geçerken Türkiye’nin dört bir yanında hayat bir kez daha durdu.
Trafikteki araçlar kornalarını çalarken, eller kalplere götürüldü, başlar saygıyla eğildi.
Şehrin sokaklarında yankılanan siren sesleri, bir milletin özlem dolu hüznünü simgeliyordu.
Her 10 Kasım'da olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna olan minnet ve bağlılık, sessiz bir çığlık gibi gökyüzüne yükseldi.
1938 yılının Mart ayından itibaren siroz teşhisi konulan Mustafa Kemal Atatürk’ün hastalığı, yurt dışından gelen doktorların uyguladıkları tedavilere olumlu yanıt vermedi.
Son günlerinde doğuda başlayan isyan ve Hatay’ın Türkiye topraklarına katılması çalışmaları sağlığı bozulmuş olan Atatürk’ü daha da yordu.
Ekim ayı başından itibaren sağlık durumu daha da kötüleşen Atatürk, 10 Kasım 1938 sabah saatlerinde vefat etti.
Atatürk, 1938 yılında Dolmabahçe Sarayı'nda gözlerini son kez kapadığında, sadece bir lideri değil, aynı zamanda özgürlüğe susamış bir ulusun rehberini kaybetmişti Türkiye.
Ebedi istirahatgahı olan Anıtkabir’in yapımı 15 yıl sürdü ve o tarihe kadar Etnografya Müzesinde hazırlanan geçici kabirde kaldı.
Atatürk’ün cenazesi 10 Kasım 1953 tarihinde düzenlenen törenle Anıtkabir’de ebedi istirahatgahına indirildi.
Hayatını, Türk milletinin bağımsızlığına ve çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmasına adamış bu büyük liderin ardından, ardında bağımsız, güçlü ve medeniyet seviyesine ulaşmış bir ülke bıraktı.
Atatürk, sadece savaş meydanlarında değil, aynı zamanda toplumun her alanında gerçekleştirdiği devrimlerle tarihe damgasını vurdu.
Cumhuriyetin ilanı, kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması, Latin alfabesine geçiş ve eğitim reformları gibi köklü değişiklikler, Türkiye’yi yepyeni bir çağa taşıdı.
Onun “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi, hem Türkiye’nin dış politikasında bir rehber oldu hem de dünya barışına duyulan özlemi temsil etti.
O, Çanakkale Savaşı’nda “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” diyerek askerlerine cesaret ve umut aşılamış, Sakarya Meydan Muharebesi’nde “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır.
O satıh bütün vatandır” diyerek bağımsızlık mücadelesine olan inancını ortaya koymuştu.
Bu inanç ve kararlılık, Türk milletinin yeniden dirilişini simgeliyordu.
Atatürk'ün ölüm haberi, yalnızca Türkiye'de değil, tüm dünyada yankı buldu. Londra’dan Paris’e, Kahire’den Moskova’ya kadar pek çok ülke, o gün Türk milletinin acısını paylaştı.
New York Times, onun vefatını “Dünyanın saygıdeğer liderlerinden birinin kaybı” olarak manşetlere taşıdı.
Hindistan’da, henüz bağımsızlık mücadelesi veren Hint halkı, Atatürk'ün mücadelesini örnek alarak kendi bağımsızlık yolunda daha da güçlendi.
Atatürk, sınırları aşan bir lider olarak yalnızca Türk milletine değil, dünya üzerindeki pek çok ulusa ilham verdi.
86 yıl sonra bugün, Türk milleti onu bir kez daha anarken, onun "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" sözlerini bir kez daha hatırlıyor.
Öğretmenler, öğrencilerine Atatürk’ün devrimlerini anlatırken, sokaklar, meydanlar, her yer bu büyük lidere duyulan özlemin sesiyle doluyor.
Her 10 Kasım'da olduğu gibi, bugün de Anıtkabir ziyaretçi akınına uğrayarak, genç yaşlı, kadın erkek binlerce insan, ellerinde karanfillerle manevi huzuruna çıkarak dualarla, minnetle Atatürk’ü anacak.
Onun gösterdiği hedefler doğrultusunda ilerleyen Türkiye, onun izinde, özgür, bağımsız ve güçlü bir gelecek için kararlılıkla yürüyor.
Bugün, Türkiye bir kez daha şunu hatırlıyor: Atatürk sadece bir lider değil, aynı zamanda bir fikir, bir ideal ve bir umuttur.
Bu ideal, 86 yıldır canlı kalmaya devam ediyor; Türkiye Cumhuriyeti'nin her ferdi, onun mirasını korumak ve yüceltmek için çaba sarf ediyor.
10 Kasım, bir milletin liderine duyduğu sonsuz sevginin, saygının ve minnetin simgesi olarak, Türk halkının yüreğinde hep aynı hüzünle anılacak.
Atatürk’ü saygıyla ve özlemle anıyoruz.

Yorum Yazın