Günlerce süren meşakkatli hicret yolculuğundan sonra nihayet Medine yakınlarındaki “Rânûnâ” denilen yere bir Cuma günü ulaşan Peygamber Efendimiz, coşkuyla kendisini karşılamaya gelenlere hutbe irat ederek ilk Cuma namazını kıldırdı.
Bu Hutbede Peygamber’imiz (s.a.s.) ashabı nezdinde tüm ümmetine şöyle buyurdu:”” Kendiniz gitmeden önce âhirete salih ameller gönderiniz.
Allah’a yemin olsun ki, her biriniz dünyaya veda edeceksiniz.
Sonra Allah, “”Resulüm, sana dinimi tebliğ etmedi mi? Sana mal vermedim mi? İmkan bahşetmedim mi? Dünyada iken ahiretin için ne hazırladın?”” diye soracak…Öyleyse herkes gücü nispetinde kendini cehennem ateşinden korusun. Yarım bir hurmayı infakla ya da güzel bir sözle dahi olsa bunu yapın!””
Cuma, hayatın türlü çabalarından bunalan ruhlarımızın sükunete kavuştuğu, hayata yeniden dört elle sarılmamıza, inancımızı yeniden güçlendirmemize vesile olan büyük bir gündür. Kur’an’ı kerimin Cuma suresinin 9. Ayetinde Cenab-ı Allah’ın: “Ey iman edenler! Cuma günü ezan okunduğunda namaz için koşun ve alışverişle meşguliyeti bırakın. Bilesiniz ki bu sizin için daha hayırlıdır”” buyruğuna uymak, mü’mini, gündelik kaygılardan sıyrılmaya, kulluk ahdimizi yenilemeye, dualarımızın geri çevrilmeyeceği inancı ile Allah’a yakarmaya, sevinç ve hüznümüzle yeniden kaynaşmamıza, hep birlikte Allah’a kul olmanın, kardeş olmanın, paylaşmanın, dayanışmanın, yalnız olmadığımızı hissetmenin vesilesi olur.
Peygamber’imizin (s.a.s.) ifadesiyle güneşin doğduğu en hayırlı gün olan Cuma günlerimizin, 2019 yılında da, 60 ilde yazılarımızı yayınlayan yerel basınımızın bütün mensupları ve onların bütün okuyucuları için tüm hayırlara ve gönüllerdeki muradlara kavuşmaya vesile olmasını Hak Tealâ’dan niyaz ediyorum.
Ey dostum ! Ufkun kararmak üzere,
Sana bir daha şafak sökmeyecek!
Ahreti aydınlatacak bir nur bul,
Orda Ay-Güneş ışık dökmeyecek!
Durma! Saçabildiğin kadar saç hemen,
İyilik tohumunu vahşi kalplere!
Kurumuş vicdanları yemyeşil olsun,
Râb, insaf versin Avrupa’ya- Alplere!
