İşitme Sorunlarını Ortadan Kaldırıyoruz

Kısa süre önce kendinizde yâda çocuğunuzda işitme engeli olduğunu fark ettiniz. İçinizde acı, endişe gibi karışık duygular yaşamanız normaldir. Öfke, umutsuzluk veya oryantasyon bozukluğunu deneyimleyeceksiniz.  Ancak işitme cihazları ile aynı zamanda gelecek için umut ve güven duygusunu da yaşayacaksınız.  Evet, genellikle işitme sorunları,  65 yaş üstü kişilerin her on tanesinin üçün de görülmektedir. Ancak işitme kaybı her yaşta görülebilir. 

İşitme sorunlarında teşhis bir başlangıç ve aynı zamanda bir dönüm noktasıdır, Bir problemin farkında olmak ama aynı zamanda rehabilitasyon sürecinin temeli ve onun bir parçası olmaktır. Muhtemelen duyu organını bugüne değin çok düşünmedin. Şimdi ise bu yeni durumda işitme engeli veya işitme kaybının ne anlama geldiğini sorguluyor olabilirsiniz.  Ve tabi aklınızda onlarca soru olduğuna eminiz!

Yazının devamında sorularınıza yanıt vererek kulak çınlaması gibi işitme sorunlarınıza son vereceğiz. Bilgilendirmemize istinaden bundan sonraki aşamaları farkında olarak aşacaksınız.

İşitme Kaybının Çeşitleri Nelerdir?

• Akustik nöronlar, kulak tümörleri;
• Orta kulaktaki kemikçikler sertleşebilir ve titreşimi durdurabilir;
• Kulak kiri, kulak kanalını tıkayabilir ve kemiklerin sertleşmesine ve işitme kaybına neden olarak enfeksiyona neden olabilir;
• Yüksek sesler uzun süre maruz kalma,
• Bazı durumlarda kulak zarı sağlıklı bir kulak zarı gibi yırtılabilir ve iç kulağa titreşim gönderemez;
• Bazı işitme kaybı veya sağırlık şekilleri beyin hasarı ile ilgilidir. Beynin sesleri içeren kısmı hasar gördüğünde işitme kaybı oluşur.
• En yaygın işitme kaybı veya sağırlık genellikle erken erişkinlik döneminde başlayan ve 50 yaşından sonra daha belirgin şekilde yaşlanma sürecinden kaynaklanmaktadır. Erkekler genellikle kadınlardan daha fazla etkilenir.

Teşhis ve Hasarın Şiddeti Nasıl anlaşılır?

İşitme birçok gelişim alanını etkileyebilir özellikle işitme kaybı yaşayan bir çocuksa erken tanı sandığınızdan daha önemlidir. İşitsel eşiğin tespiti, teşhis ve sonraki programlamanın temel taşıdır. İşitme kaybı yaşayan bir çocuk ise; rehabilitasyon çocuğun ve ailenin zaman ve işbirliği gerektirir.

Bununla birlikte, bazen işitme kaybı yaşayan çocuk yâda yetişkinin gelişim derecesi testlerinin kullanılmasını gerektirir. Bunlar nesnel teknikler olarak adlandırılır:

Akustik oto emisyonlar, ABR (işitsel uyarılmış potansiyeller) ve elektrokokleografi. Odyometri ile bir işitme eğrisini izlemek mümkündür. Bu eğriye dayanarak, gerçek işitme kaybının derecesini belirleyebiliriz.

Unutulmamalıdır ki, işitme kaybı konjenital veya edinilmiş, tek taraflı veya iki taraflı ve zamanla daha da kötüleşebilir. Sesleri belirli bir yoğunluk / hacimde (desibel / dB olarak belirtilir) ve birinde algılıyoruz. Belirli frekans (hertz / Hz cinsinden gösterilir).

Sözleri oluşturan ünlülerin ve ünsüzlerin yerleştirildiği konuşma, sesliler düşük frekans alanının bir parçasıdır ve sesi algıladığımız ses seviyesini sağlar. Ünsüzler, diğer taraftan, akut frekanslar aralığı içine girer ve konuşmanın netliği ve anlaşılmasıdır.

Gri / kahverengi ile vurgulanan grafik bandı frekans aralığını gösterir. Konuşulan ses veya dilin neredeyse her zaman yerleştirildiği yerdir. O halde odyogram grafik ile hangi seslerin algılayabileceği yâda algılayabileceğiniz hakkında bir fikir edinebilirsiniz.

İşitme Kaybı Ve Teknoloji

Bugün yeni teknolojiler sayesinde daha küçük ve görünmez hale gelen işitme cihazları hem işlevini iyi şekilde yerine getirmekte hem de estetik kaygıları yok etmektedir. 

İşitme kaybını tedavi etmek için birçok çözüm var; aslında enfeksiyonlar antibiyotiklerle, delikli timpanik membranlarla tedavi edilebilir ve tıkalı kulak kanalları temizlenebilirken kemiklerin sertliği ameliyatla tedavi edilebilir.

Eğer duyum ile ilgili soru işaretleriniz varsa zaman kaybetmeden işitme testi yaptırmanızı öneririz.  Bu şekilde ilgili firma size çözüm üretecektir.  Ve erken teşhis elbette tüm tedaviler için faydalıdır.