19 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.601
EURO34.8135
ALTIN2500.7

İl Müftülüğü’nden Mevlid kandili mesajı

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
İl Müftülüğü’nden Mevlid kandili mesajı
Abone ol
Osmaniye İl Müftülüğü Mevlid kandili nedeniyle bir mesaj yayınladı.
Osmaniye İl Müftülüğü Mevlid kandili nedeniyle bir mesaj yayınladı.

Osmaniye İl Müftüsü Ramazan Çortul, Mevlid Kandili nedeniyle şu görüşlere yer verdi:
“11 Aralık 2016 Pazar gününü Pazartesi gününe bağlayan gece, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’ in dünyamıza teşriflerinin 1446. yıl dönümüdür.    

Hz. Âdem’den başlayarak ilahi vahyi biz insanlara ileten Peygamberlik silsilesinin sonuncusu olan Sevgili Peygamberimizi anlatan en güzel kavram şüphesiz rahmet ve merhamettir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de Rasûl-i Ekrem’e hitaben: “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” buyrulmuştur. Peygamber Efendimizin rahmet, merhamet ve adalete dayalı kuşatıcılığı ümmetini olduğu kadar bütün insanlığı da kapsamaktadır. Onun bize öğrettiği af, şefkat, insaf, vicdan, sabır ve hoşgörü içimizde bir yerlerde sönmeye yüz tutmuş insanlık kandilini yeniden tutuşturan ve bizi en temel halinde insanlığımıza geri çağıran bir duygu, düşünce, tutum ve davranışlar manzumesidir.

Bugün, tüm insanlık Peygamberimizin çağlar üstü örneklik ve rehberliğine her zamankinden daha fazla muhtaçtır. Rasûl-i Ekrem’in rehberliğini tüm insanlığa tanıtacak olanlar da hiç şüphesiz Müslümanlardır. Ancak üzülerek belirtelim ki bugün, Müslümanların önemli bir bölümünün en büyük sorunu örnekliklerini yitirmiş olmaları, Peygamberimizin getirdiği rahmet ve merhamet mesajını hakkıyla temsil edememeleridir. Bu çağda iman, akıl ve hikmetten uzak dini kisve taşıyanların, terör şebekelerinin, O’nun yüce ismini sözde bayraklarına nakşetmek suretiyle ruhi maneviyesini işlerine alet edenlerin verdikleri zarar; İslamofobi öncülerinin asla kabul edilemez karikatürlerinin, İslam düşmanı zalimlerin, haçlı zihniyetini yeniden hortlatmaya çalışanların verdiği zarardan daha az değildir.

Günümüzde islâm coğrafyası tarihin en zor süreçlerinden birini yaşamaktadır. Şiddet, terör, savaş, çatışma ve kaos sarmalı Müslüman alemini kuşatmış bulunmaktadır. Müslüman kanı akmaya devam etmekte, Müslümanların izzet ve onuru tarihte görülen en acı olayların benzeri şeklinde bizzat birbirlerinin eliyle yok edilmektedir. Milyonlarca insan yerinden, yurdundan, evinden barkından, hayatından olmakta, çocuklar umutlarını, hayallerini, geleceklerini yitirmekte, islam alemi tefrika ve cehalet bataklığına saplanmakta, bu duruma seyirci kalan tüm dünyanın vicdanını kaybettiğine acı bir şekilde şahit olmaktayız.
Bütün bunların yanı sıra, dün yaşanmış gibi içimizde halen taze olan ve milletimizin feraset ve cesaretiyle durdurduğu 15 Temmuz hain darbe girişimi, din kisvesi altında sapkın fikirlere sahip şahısların vatanına ve devletine ihanet içerisine girdiklerinin en bariz örneğidir.  Bu hain darbe girişimi din kisvesi altında menfaat devşiren, ayrıştıran ve sinsi planlarıyla toplumumuzun bilincinde derin yaralar açan din istismarcılarına karşı etkin mücadele yürütülmesinin kaçınılmaz olduğunu bir kez daha göstermiştir. Menfur terör hareketinin ve bu hareketin beslendiği hastalıklı düşüncelerin izale edilmesinde, milli birlik ve beraberliğimizin güçlendirilmesinde, millet olma şuurunun pekiştirilmesinde toplumun bütün kesimlerine büyük görevler düşmektedir.

Rasûl-ü Ekrem’in ırk, dil, renk, coğrafya ayrımı gözetmeksizin hepimizi Cenab-ı Allah’a, aynı kitaba, aynı peygambere inanan, aynı secdeye baş koyan, aynı kıblede istikameti bulan kardeşler olarak ilan etmesindeki manayı tüm müslümanlar iyi kavramalı;  kardeşlik ahlakını unutmamalı, böylesi ulvi bir değeri çoğu zaman cehalet, menfaat, kısır çekişme ve inatlaşmalara kurban etmemelidir. Yüce Peygamberimiz, bizlere merhameti, şefkati, vicdanı, insafı, affı, sabrı ve hoşgörüyü öğretmiş kendimize, ailemize, çevremize karşı bu hasletleri asla yitirmememizi emretmiştir. Bu nedenle yüreklerimiz katılaşmamalı, Rabbimizin gönüllerimize yerleştirdiği tertemiz fıtrata tam anlamıyla sahip çıkmalıyız. Kabul edilmelidir ki; İslâm dünyasının yaşadığı sorunların temelinde; Kur’an-ı Kerim’in ve Yüce Peygamberimizin verdiği mesajların, gönüllere indirilememesi, zihinlere, dimağlara iyice yerleştirilememesi, hayata geçirilememesi yatmaktadır.

Bu Mevlid kandili vesilesiyle bir daha hatırlamalıyız ki, nübüvvetin şifa dağıtan pınarları kıyamete kadar kurumayacaktır. Server-i Kâinat Efendimizin sünneti, cahiliye karanlığında boğulan sahipsiz bir toplumu nasıl ihya ettiyse, bugünün Müslümanlarını da selamete ulaştıracak kudrettedir. Yeter ki bizler, onu mukaddes bir hatıra olarak sevgi ve hürmetle yâd etmekle yetinmeyelim; örnek alma çabasında olalım. Onun hayatını erişilmez bir serap gibi hayranlıkla seyretmek yerine, model almayı deneyelim. O gün, bir baba, bir eş, bir komutan, bir imam, bir devlet başkanı ya da bir muallim olarak konuşan Rahmet Elçisinin sözleri, nasıl dört koldan akarak hayata karışmışsa, bugün de hayatımızın içinde onun örnekliğine yer açalım. Unutmayalım ki; o bizim için her şeyiyle örnektir.

Sevgili Peygamberimizin tebliğinin her safhasında yer alan merhamet vurgusu yeniden okunmayı, üzerinde düşünülmeyi, şiddetin ve vahşetin, istismarın, din adına kandırmaların açtığı yaralara merhem olarak sunulmayı beklemektedir. “Merhametlilerin en merhametlisi” tarafından insanlığın son ümidi olarak gönderilen Hz. Peygamber, birbirlerini sevme, birbirlerine merhamet ve şefkat göstererek bütünleşme konusunda “bir vücudun organlarından farksız olan” bir toplum oluşturmakla görevlendirilmiştir. Peygamberimizi anmak bu duygu ve düşünceleri hatırlamaktan bağımsız düşünülemez. Bugün körelmeye yüz tutmuş hassasiyetler, ubudiyeti unutmuş zihinler, hırs, tamah, kibir ve güç tutkusuyla kararmış kalpler, belleğini yitirmiş, medeniyetinin değerlerini heba etmiş toplumlar onun mevlidini idrak ederek Peygamber Efendimiz ’in örnekliği ve rehberliğiyle yeniden bir doğuşa muhtaçtır.
 
Bu duygu ve düşüncelerle tüm islâm âleminin Mevlid Kandilini tebrik ediyor, başta ülkemiz, gönül coğrafyamız ve İslâm dünyası olmak üzere, tüm insanlığın Peygamber Efendimizin yüce örnekliğinden hakkıyla nasiplenmesini Cenab-ı Mevlâ’dan niyaz ediyorum.”


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Antalyasporun Sultanlarına şampiyonluk yemeğiSonraki Haber

Antalyasporun Sultanlarına şampiyonluk y...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar