Abone ol
Osmaniye'de mesleğine devam eden az sayıdaki kalaycıdan biri olan 45 yaşındaki Hamit Tok, mesleğinin çelik mutfak eşyalarından dolayı bitme noktasına geldiğini söyledi.
Osmaniye'de mesleğine devam eden az sayıdaki kalaycıdan biri olan 45 yaşındaki Hamit Tok, mesleğinin çelik mutfak eşyalarından dolayı bitme noktasına geldiğini söyledi.
Kalaycılığın günümüzde unutulmaya yüz tutan ve kaybolan meslek guruplarından olduğunu anlatan kalaycı ustası Hamit Tok, "Teknolojinin gelişmesiyle birlikte alüminyum, çelik ve plastik mutfak eşyaları çıktı.
Bakır kapların kullanıldığı dönemlerde bu kadar hastalık yoktu. Şimdi alüminyumu çıktı, naylonu çıktı bilmem neyi çıktı. Ben 5 yaşından beri yapıyorum. Benim çıraklık devrem 5 yıl sürdü.
Zor bir meslek. Ustanın yaptıklarının, verdiği öğüdün beyine işlenmesi gereken bir meslek. Yanımıza çırak olmak için gelip, yaparım diyenler oldu ama yapamadılar." diye konuştu. Usta olarak ilk dükkanı açtığında 7 çırağının olduğunu belirten Tok, "Ancak sonraları bu çelik çıkınca iş azaldı. Yanımda çırak olarak çalışan aynı zamanda okul bitirince içlerinde memur olan çok." dedi.
Sağlığını düşünenlerin hala bakır kapları tercih ettiğini belirten Tok, "Şu anda bize halen doktorlar ve hastalar bakır kap getiriyor. Bazı gelen hastalar 'doktorum söyledi, kalaylatacağım' diyor. Ben de yapıyorum. Bakır kaplara yapılan kalay çok dayanıklıdır.
Günlük yağı erit, 8 ay gider. Ben daha zararlı olduğunu duymadım. Zehirlenme olduğunu duymadım. Kalaycılık insanlara sağlık veren bir meslektir. Mesela, insanın bir yerinde sızı varsa, bakır teli koy ağrıyan yere, hemen ağrı geçer.
Bir yemeği çelikte pişir, bir de bakırda pişir. Bakırda pişen yemek çok daha lezzetlidir Tabii ki, insanlar bu işin bittiğini biliyor. Ama son 3-5 seneden beri bir geriye dönüş görüyorum." dedi.
Kalaycılığın günümüzde unutulmaya yüz tutan ve kaybolan meslek guruplarından olduğunu anlatan kalaycı ustası Hamit Tok, "Teknolojinin gelişmesiyle birlikte alüminyum, çelik ve plastik mutfak eşyaları çıktı.
Bakır kapların kullanıldığı dönemlerde bu kadar hastalık yoktu. Şimdi alüminyumu çıktı, naylonu çıktı bilmem neyi çıktı. Ben 5 yaşından beri yapıyorum. Benim çıraklık devrem 5 yıl sürdü.
Zor bir meslek. Ustanın yaptıklarının, verdiği öğüdün beyine işlenmesi gereken bir meslek. Yanımıza çırak olmak için gelip, yaparım diyenler oldu ama yapamadılar." diye konuştu. Usta olarak ilk dükkanı açtığında 7 çırağının olduğunu belirten Tok, "Ancak sonraları bu çelik çıkınca iş azaldı. Yanımda çırak olarak çalışan aynı zamanda okul bitirince içlerinde memur olan çok." dedi.
Sağlığını düşünenlerin hala bakır kapları tercih ettiğini belirten Tok, "Şu anda bize halen doktorlar ve hastalar bakır kap getiriyor. Bazı gelen hastalar 'doktorum söyledi, kalaylatacağım' diyor. Ben de yapıyorum. Bakır kaplara yapılan kalay çok dayanıklıdır.
Günlük yağı erit, 8 ay gider. Ben daha zararlı olduğunu duymadım. Zehirlenme olduğunu duymadım. Kalaycılık insanlara sağlık veren bir meslektir. Mesela, insanın bir yerinde sızı varsa, bakır teli koy ağrıyan yere, hemen ağrı geçer.
Bir yemeği çelikte pişir, bir de bakırda pişir. Bakırda pişen yemek çok daha lezzetlidir Tabii ki, insanlar bu işin bittiğini biliyor. Ama son 3-5 seneden beri bir geriye dönüş görüyorum." dedi.
Yorum Yazın