Belki duymuş olmalısınız, bir kentte içerisinde yırtıcı hayvanların bulunduğu bir havuzda yüzerek karşıya geçen kişiye değerli miktarda para ödülü verileceği duyurulmuş.
Yüzme bilenler havuzun başına gelmişler, sudaki yırtıcı hayvanları görünce birçok insan kayıt yaptırmadan vazgeçerek geri dönmüşler. Sunucu sesinin çıktığı kadar bağırıyor, “Havuzu karşıya geçen kişiye kocaman bir servet ödülü verilecek, yok mu bir cesaretli insan!?” diyormuş.
Havuzdaki suya atladığın anda yırtıcı hayvanlardan fırsat bulup karşıya geçebilme cesaretini bulamayanlar seyrettiği sırada birinin suya atladığı ve yüzmeye başladığı görülür. Havuzun karşısına sağ salim geçen insan ayağa kalkar; “Kim lan beni arkamdan havuza iten, çıksın ortaya!?”diye bağırır.
Suriye topraklarında yaşanan üzücü olaylar karşısında her kafadan farklı görüşte açıklamalar yapılıyor. İdlib’te 34 askerimizi şehit vermemizin ardından, iki gün aradan sonra 2 askerimiz daha şehit oldu.
Suriye yönetiminin havadan vereceği saldırı için elinde bomba uçağının olup olmadığını düşünüyorum. Buradaki hava saldırısının Rusya desteğiyle yapıldığı konusunda kuşkular siyasi kaynaklarca da dile getiriliyor.
AKP iktidarına; “Koşulsuz desteğimiz sürecek!”diyen hemşehrimiz ve Osmaniye Milletvekili, aynı zamanda MHP Genel Bahçeli’nin önceki gün partisinin grup toplantısındaki konuşması önemliydi.
İdlib’teki saldırı ile ilgili olarak Bahçeli, Rusya’nın ikili oynadığını belirterek; “Bu alçak saldırının içinde Suriye, İran vardır. Rusya, zorba ilkelerini gözden geçirmeli”diyordu.
İdlib’teki şehit askerlerimizin hangi ülkenin bonbardıman uçakları ile şehit düştüğünün araştırılması BM düzeyinde sorgulanması gerekmez mi!?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde yönetimin başında Cumhurbaşkanı bulunuyor. Ancak, halkın oyları ile seçilmiş olan 81 ilin Milletvekilleri de temsilci olarak TBMM’nde görev yapıyor.
34 askerimizin ardından iki şehit daha vermemizle birlikte bugün itibarı ile 36 asker ocağına ateş düşerken, hala TBMM’deki ayrıştırma ve öfkeli konuşmalara dayanamıyorum!
TBMM’de idlib için kapalı bir oturum yapıldı. Milletvekilleri İdlib olayları ile ilgili bilgilendirildi, ancak basına kapalı yapıldığı belirtilirken, buradaki konuşmaların 10 yıl süre ile saklanacağı ve paylaşılamayacağı vurgusu vardı.
Adına “Devlet sırrı” denilen bu konuşmalarda nelerin konuşulduğu doğal olarak halkımız merak edecektir.
TBMM’nin resmi internet sitesinden aldığım bilgilere göre; AKP:290, CHP:139, HDP:61, MHP:49, İyi Parti:37, SP:2, TİP:2, DBP:1, DP:1, Bağımsız:6 Milletvekili olmak üzere toplamda 589 Milletvekili ile temsil ediliyoruz.
TBMM’de 139 Milletvekiline sahip CHP’yi “Şahit cenazelerinde” dışlamak ve alınmamasını isteyen Bakan Soylu’nun Vali’lere gönderdiği mesaj doğru ise “yakışıksız” olarak yorumluyorum.
Ayrıca, HDP’yi “Terör örgütüne destek veren parti” olarak gören siyasi iktidar, basına kapalı oturumda bu partinin Milletvekillerini TBMM’den dışarı mı çıkardılar, bunu merak ediyorum!?
