7 Haziran seçimleri sonrasında yeni Hükümetin kurulamaması nedeniyle 1 Kasım 2015 tarihinde erken seçim yapılması kararı alınmıştı.
Tırmanan terör olayları, şehit cenazeleri ve bazı il ve ilçelerde yaşanan olumsuz olaylar arasında ‘seçim Hükümeti’ kurulmuştu.
Seçim Hükümeti içerisinde Ak Parti dışında MHP, HDP ve BBP’li isimlerin de yeraldığını gördüğümüzde, kurulan seçim Hükümeti’nden Başbakan Ahmet Davutoğlu memnun gibi izlenimler vermeye başladı.
Bunun bir diğer yanına baktığımızda Hükümet kabinesini onaylayan Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan tarafına bakmak gerekiyor.
Seçimler öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan 400 Milletvekili istemişti. Her ne kadar 400 milletvekilini istediği siyasi partinin ismini vermemiş bile olsa, işaretin Ak Parti’den yana olduğunu herkes okuyabiliyordu.
Yeni Hükümet kurulması çalışmaları sürerken terör olayları da her geçen gün tırmanış gösteriyordu. Bazı yerleşim birimlerinde ise halk sokağa çıkamaz duruma gelmiş, şehit asker ve Polis cenazeleri ile yurdun dört bir yanında cenazelerin toprağa verilmesi sırasında tepkiler gelmeye başlamıştı.
Son iki gündür bazı il ve ilçelerde yaşanan terör olaylarının daha da tırmanması ile esnaf işyerlerini açamıyor, insanlar ekmek alabilmek için sokağa bile çıkamaz halde bekleyiş sürerken, dün gelen şehit haberleri ile bir kez daha ülkenin gidişatı insanları kaygılandırmaya başlıyordu.
Dünkü haberlere göre şehit sayısının 21 kişi olduğu bilgisi ulaşırken, bu rakamın yüksel olması endişesi yine insanların kaygılarını artırıyordu.
Yaşanan bu üzücü olaylar karşısında 1 Kasım erken seçim olayları daha sık konuşulmaya başlansa da, olağanüstü durumlar, iç kargaşa veya savaş gibi olaylar karşısında seçim olayları konusunda Cumhurbaşkanı’nın insiyatifi akla geliyor.
Yani, Cumhurbaşkanı’nın uygun görmesi halinde seçimlerin bir yıl gibi bir süre ertelenebileceği son olayların ardından sık konuşulan tahminler olarak gündeme yerleşmiş görünüyor.
Şu anki oluşturulan seçim Hükümeti ile devam edilmesi kararı alınabilir ve erken seçim bir yıl gibi sür ertelenebilir.
Bazı il ve ilçelerde güvenliğin sağlanamamış olması ve artan terör olayları karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın böyle bir yetkisini kullanıp kullanmayacağı henüz bilinmez ama, Cumhurbaşkanı’nın böylesi bir düşünceden yana olduğunu gözlemliyorum.
Terör örgütünün eylemlerine baktığımızda, üç ayrı telden sesler geliyor. Bir grup savaşma tarafı görünmezken, bir diğer grup ortamı gözlemlerken, bir başka grup ise savaşmadan yana karar almış görülüyor.
Aynı terör örgütü içerisinde üç parçaya bölünmüşlük oluşurken, gruplar arasındaki anlaşmazlık ve gruplardan birinin ölümleri pahasına savaşmayı sürdürmeleri, hedefleri arasına çocukları bile alabilecek kadar kararlı hareket etmeleri, işyerleri, yollar, hatta köylerin köprüleri, tren yolları gibi noktalara zarar vermeleri tırmanan terör saldırılarının ulaşmak istediği noktanın önü sisli görünmeye başladı.
Savaşan gurup ile savaşmayan guruplar arasında da orta yolun bulunamayacak kadar ayrılışların olduğu gözlemleniyor.
Böylesine karmaşık olayları yaşayan terör örgütünün halkı karşısına alması ile ne kadar dayanabileceği merak konusu haline geliyor.
Bu koşulların yaşandığı ülkemizde erken seçimin ertelenebileceği aklıma geliyor. Saygılarımla…
