Anlaşılamayan veya anlaşılmak istenmeyen olaylar karşısında, kendilerini haklı gibi gösteren kişileri anlamakta zorlanır olduk.
Okumanın; sadece kitap, gazete, dergi veya başka bir yazılı eseri okumak olarak değerlendirenler, düşüncelerinde tartısız şekilde konuşabiliyorlar.
Böylesi olaylarda insanların kafaları bir kez daha karışırken, konuşulan sözlerin doğru mu, eksik mi veya saptırılan görüşler mi, ya da yönlendirilme mi görüşler olduğu yönünde yeni kafa karışıklıklarını da beraberinde getiriyor.
Yaradılıştan, her kişinin parmak izi, bir diğerine benzemez. Hal böyle olunca da her kişinin yüreğindeki duygular, gördüklerini değerlendirmeler, sevdikleri ve sevmedikleri özellikler de yüzde yüz olarak bir ikinci kişide görülmesi olayı yaşanmamıştır.
Kişilerin bir başka kişi ile benzer yanları olabilir, ama bu benzerlikler belli noktadan sonra ayrışma gösterir.
Covid-19 salgını ile dünyanın dört bir yanında mücadele veriliyor. Aşı bulunması için devlet yöneticileri bir çare arayışı içerisinde sabırla bekliyor.
Bu virüs ilk kez Çin’de ortaya çıkmıştı, sonrasında dünyanın her yanına yayılmaya başladı. ABD Başkanı Trump, virüsle ilgili olarak Çin’i dava edeceğini söylemişti.
Virüs ilk kez Çin’de çıktı ama, ilk normal yaşama dönen ve ilk aşıyı da bulan yine Çin oldu.
Çin’den gelecek aşı ile ilgili Devlet yöneticilerimizin açıklamalarını dinliyorum. Bir de Almanya’da yaşayan iki Türk tarafından bulunduğu söylenilen Aşı ile ilgili haberleri okumaya çalışıyorum.
Çin’in “Komünist” bir devlet olduğunu düşünürsek, bu ülkeden gelen aşıların Türkiye’deki insanlara enjekte edilmesi ile nasıl bir aşılama yapılmış olacağını birileri nasıl değerlendirecektir, merak ediyorum!?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, koronavirüs salgını ile ilgili ölümlerin Sağlık Bakanlığı tarafından eksik aktarıldığını ve sadece İstanbul Mezarlıklar Müdürlüğü’nün verilerini paylaştığında, ilk tepkinin kimden geldiğini anımsayın!
Bir siyasi Partinin Genel Başkanının, İktidarın Bakanlarından çok iktidarı savunmaya kalkması ve konuşmalar yapmasını iyi okumak gerekiyor!
Bu siyasi Parti’nin Genel Başkanı’nın TV ekranlarından konuştukları, İBB Başkanı İmamoğlu ile ilgili “Belediye Başkanlığı dışında her şey yapıyor!” gibi sözleri akıllara durgunluk verecek türden olsa gerek!
Bir Belediye Başkanı yerelde insanlar başta olmak üzere tüm canlıların sağlıklı yaşamlarından sorumludur. Bu olayı bir siyasi Parti Genel Başkanı hangi amaçla olursa olsun, sadece tepki göstermek amaçlı böylesine bir açıklama yapması talihsizlik olsa gerek!
İstanbul Belediye Başkanı’nı eleştiren Parti Genel Başkanı’nın kendi memleketinde ve partisinin Belediye Başkanı’nın, bir Aylık sürede kaç gün kentinde kaldığını, kaç programa katıldığını da bir araştırma zahmetinde bulunmasını rica ediyoruz!...
