6 Şubat depremleri hepimizi derinden yaraladı. Osmaniye’de 105 vatandaşımızı kaybettiğimiz Bilge Sitesi, bu acının en büyük sembollerinden biri oldu.
Asrın felaketinin üzerinden iki yıl geçti ve davada karar gününe sadece 14 gün kaldı.
Ama şunu net bir şekilde görüyoruz: Adalet arayışı bitmedi.
Dün akşam saatlerinde, bir zamanlar Bilge Sitesi’nin bulunduğu yerde bir basın açıklaması yapıldı.
İYİ Parti, Zafer Partisi, Milli Yol Partisi, çeşitli dernekler ve vatandaşlar bir araya gelerek, “Sorumlular hak ettikleri cezayı alsın” dedi.
Güçlü bir dayanışma örneğiydi. Tabi orada olmayanlarda dikkat çekti… Ana muhalefet partisi sosyal demokrasi kalesinin yılmaz bekçisi CHP gibi…
CHP, yıllardır adalet ve hak mücadelesiyle anılan bir parti. Ancak böylesine önemli bir dava ile ilgili yapılan açıklamada yer almaması hayal kırıklığı yarattı.
Çağdaş demokrasilerde muhalefet ekmek ve su kadar azizdir.
Genel başkanların, milletvekillerinin gölgesinde yapılan siyasetin halk nezdinde hiçbir karşılığı yoktur…
Bu bir unutkanlık mı, yoksa bilinçli bir tercih mi? Ne olursa olsun, toplumun vicdanı bu sessizliği kaldırmıyor.
Çünkü adalet, yalnızca mahkeme salonlarında değil, bu tür dayanışmalarda ve halkın yanında olmaktan geçer.
* * *
Adalet yalnızca mahkemelerde değil, hayatın her alanında gerekiyor.
Sağlık sistemi de bunlardan biri.
Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Cuma Korkmaz, sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlara dikkat çekerken, aslında hepimizi ilgilendiren bir noktaya parmak basıyor.
Sağlık çalışanları, 2-6 Aralık arasında 5 gün süreyle –bugün 3. Günü- iş bırakma eylemi yapıyorlar.
Bu, ne daha yüksek maaş ne de daha iyi çalışma saatleri için.
Amaç, herkesin hak ettiği, güvenilir bir sağlık sistemine dikkat çekmek.
Hem adalet arayışı hem de sağlık mücadelesi aslında aynı şey: Hepimizin hakkı olan temel değerler.
Adalet yalnızca bir mahkeme kararıyla sağlanmaz.
Sağlıkta, eğitimde, günlük hayatımızda, her yerde adaleti hissetmek isteriz.
Bilge Sitesi Davasında adalet talep ederken, sağlık sistemimizde bilime ve eşitliğe sırtımızı dönmemeliyiz.
Çünkü sağlıklı bir toplum, sadece iyi bir sağlık sistemiyle değil, aynı zamanda vicdanların ve hakların korunmasıyla mümkündür.
Unutmayalım, adalet de sağlık da hepimizin mücadelesi.
Sesimiz eksik kalmasın, sustuğumuz yerde adaletsizlik kök salmasın.
Yorum Yazın