Bugün Cumartesi, bir hafta sonunu daha yaşıyoruz. İki gün öncesindeki sağanak yağmurları anımsıyorum, yağmurlu birlikte yüksek tepelere kar yağdı.
Zorkun yayla yolu kar yağışı nedeniyle kapandı, ancak yapılan çalışmalar sonucu yayla yolundaki kar temizlendi.
Bugün ve yarın yayla yolu üzerinde piknik yapanlar, kar yağışını görmeye gidenlerin sayılarının hayli fazla olacağını düşünüyorum.
İki gün süren yağışlı havanın ardından, özellikle geceleri soğuklar kendini göstermeye başladı. Son iki gündür de açık ve güneşli bir hava görünse de soğuk havanın etkisi yaşanıyor.
Her sağanak yağmurun ardından açık olan hava ile birlikte temiz hava ve temiz sokakları görmekteyiz.
Her kar yağışı soğuklarının ardından, kentimize kar yağmasa bile Amanos dağlarının eteklerine düşen karın etkisi kente yansıyor. Kar soğuklarını kente yansıması ile birlikte açık havalarda Ayaz geceleri yaşıyoruz.
Bugün ve yarın yayla yolu üzerinde piknik yapacak insanların sayılarında artış olacağını yazmıştım. Çoğunlukla çam ağaçlarının yaprakları arasındaki kar taneciklerinin görüntüsü ile topraktaki kar yığınları üzerinde fotoğraf çektirenler, kartopu oynayan çocuklar ve yaşlılara rastlayacağız.
Hele Zorkun yaylası, araçları oraya kadar ulaşabilenler daha yoğun halde yağmış kar yığınlarını görecekler. Zorkun yaylasında açık olan kasaplar, sucuk ekmek satanların yaktıkları ateşlerin dumanları gökyüzüne doğru uçarken, beyaza bürünmüş evlerin üzerine doğru gözlerinizi kamaştıracak.
Öylesine güzel bir kentte yaşıyoruz ki, yaylaya 26 kilometre, denize 26 kilometre uzaklıktayız. Bir yanımız deniz, bir yanımız yayla olan bir kentte yaşarken, kentimizin güzelliklerinin değerini ne kadar bilebildiğimizi de sorgulamamız gerekiyor.
Kent merkezindeki cadde ve sokaklarımızın kirletilmesi, kaldırımların işgal edilmesi, duyarsız sürücülerin araçlarını gelişi güzel yerlere parketmeleri, çok katlı bina yapan Müteahhitlerin portakal ağaçlarını diğer yeşillikleri yok etmeye çalışmaları kentimizi beton yığını haline getirirken yaşanması zor yerleşim birimleri arasına doğru gitmekte olduğumuzun da farkına varmak zorundayız.
Dün sabah gelirken bir portakal bahçesindeki ağaçların daha iş makinaları ile yerinden sökülmekte olduğuna tanık oldum.
Yediocak mahallesi Dr. Mahmut Kobaner sokak üzerindeki, Ak Parti il binasının biraz çapraz karşısındaki arsa üzerinde bulunan evler bir müteahhite verilmiş. Bu evler ki, çevresindeki portakal ve incir ağaçlarının ortasında kalmış yeşillikler içerisindeydi.
Özellikle yaz mevsiminde her sabah bir kadını, evinin önündeki incir ağacından meyve toplarken görürdüm. Birkaç incir ağacı evin önünü çevrelerken, günlük olarak meyvesi eksik olmazdı. Hemen onun yanındaki portakal ağaçlarının yaprakları arasındaki meyveleri izlerdim.
Bugünden sonra bu meyve ağaçlarını göremeyeceğiz artık, çünkü o alandaki eski binalar ve ağaçlar yıkılıyor, yerine beton yığını büyük bir bina yapılmasına çalışılıyor.
Böylesi durumlarda, bu ağaçları yerinden yıkıp, yok etmek yerine, düzenli şekilde sökülerek bir başka alana dikiminin sağlayan bir Müteahhit görsem, yüreğim sızlamayacak! Bir gün böylesi Müteahhitleri de görebilmek umudu ile, saygılar…
Zorkun yayla yolu kar yağışı nedeniyle kapandı, ancak yapılan çalışmalar sonucu yayla yolundaki kar temizlendi.
Bugün ve yarın yayla yolu üzerinde piknik yapanlar, kar yağışını görmeye gidenlerin sayılarının hayli fazla olacağını düşünüyorum.
İki gün süren yağışlı havanın ardından, özellikle geceleri soğuklar kendini göstermeye başladı. Son iki gündür de açık ve güneşli bir hava görünse de soğuk havanın etkisi yaşanıyor.
Her sağanak yağmurun ardından açık olan hava ile birlikte temiz hava ve temiz sokakları görmekteyiz.
Her kar yağışı soğuklarının ardından, kentimize kar yağmasa bile Amanos dağlarının eteklerine düşen karın etkisi kente yansıyor. Kar soğuklarını kente yansıması ile birlikte açık havalarda Ayaz geceleri yaşıyoruz.
Bugün ve yarın yayla yolu üzerinde piknik yapacak insanların sayılarında artış olacağını yazmıştım. Çoğunlukla çam ağaçlarının yaprakları arasındaki kar taneciklerinin görüntüsü ile topraktaki kar yığınları üzerinde fotoğraf çektirenler, kartopu oynayan çocuklar ve yaşlılara rastlayacağız.
Hele Zorkun yaylası, araçları oraya kadar ulaşabilenler daha yoğun halde yağmış kar yığınlarını görecekler. Zorkun yaylasında açık olan kasaplar, sucuk ekmek satanların yaktıkları ateşlerin dumanları gökyüzüne doğru uçarken, beyaza bürünmüş evlerin üzerine doğru gözlerinizi kamaştıracak.
Öylesine güzel bir kentte yaşıyoruz ki, yaylaya 26 kilometre, denize 26 kilometre uzaklıktayız. Bir yanımız deniz, bir yanımız yayla olan bir kentte yaşarken, kentimizin güzelliklerinin değerini ne kadar bilebildiğimizi de sorgulamamız gerekiyor.
Kent merkezindeki cadde ve sokaklarımızın kirletilmesi, kaldırımların işgal edilmesi, duyarsız sürücülerin araçlarını gelişi güzel yerlere parketmeleri, çok katlı bina yapan Müteahhitlerin portakal ağaçlarını diğer yeşillikleri yok etmeye çalışmaları kentimizi beton yığını haline getirirken yaşanması zor yerleşim birimleri arasına doğru gitmekte olduğumuzun da farkına varmak zorundayız.
Dün sabah gelirken bir portakal bahçesindeki ağaçların daha iş makinaları ile yerinden sökülmekte olduğuna tanık oldum.
Yediocak mahallesi Dr. Mahmut Kobaner sokak üzerindeki, Ak Parti il binasının biraz çapraz karşısındaki arsa üzerinde bulunan evler bir müteahhite verilmiş. Bu evler ki, çevresindeki portakal ve incir ağaçlarının ortasında kalmış yeşillikler içerisindeydi.
Özellikle yaz mevsiminde her sabah bir kadını, evinin önündeki incir ağacından meyve toplarken görürdüm. Birkaç incir ağacı evin önünü çevrelerken, günlük olarak meyvesi eksik olmazdı. Hemen onun yanındaki portakal ağaçlarının yaprakları arasındaki meyveleri izlerdim.
Bugünden sonra bu meyve ağaçlarını göremeyeceğiz artık, çünkü o alandaki eski binalar ve ağaçlar yıkılıyor, yerine beton yığını büyük bir bina yapılmasına çalışılıyor.
Böylesi durumlarda, bu ağaçları yerinden yıkıp, yok etmek yerine, düzenli şekilde sökülerek bir başka alana dikiminin sağlayan bir Müteahhit görsem, yüreğim sızlamayacak! Bir gün böylesi Müteahhitleri de görebilmek umudu ile, saygılar…
