28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.3348
EURO35.0921
ALTIN2308.8

Abdal Fıkraları Üzerine bir inceleme

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Abdal Fıkraları Üzerine bir inceleme
Abone ol
Bana ulaşan yeni bir kitap, “Abdal fıkraları üzerine bir inceleme” adını taşıyor. Kitabın yazarı ve derleyeni  Dr. Mehmet Çevik. Ankara’da Ürün yayınları arasında çıkarılan bu kitabı tanıtırken, özellikle Osmaniye’mizden fıkra örneklerinin yoğun olduğunu da vurgulamak istiyorum.

Bana ulaşan yeni bir kitap, “Abdal fıkraları üzerine bir inceleme” adını taşıyor.

Kitabın yazarı ve derleyeni  Dr. Mehmet Çevik. Ankara’da Ürün yayınları arasında çıkarılan bu kitabı tanıtırken, özellikle Osmaniye’mizden fıkra örneklerinin yoğun olduğunu da vurgulamak istiyorum.

Kitabın yazarı Dr. Mehmet Çevik, 1980 yılında Osmaniye’de doğdu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı  Bölümünden mezun oldu. 2017 Ekim’inde Türk Halk bilimi dalında yaptığı çalışmaları ile Doçent oldu.

Yazıları bir çok gazete ve dergilerde yayınlanan Çevik, 4 yıl Ankara Gazi Üniversitesinde görev yaptı, ardından Aksaray Üniversitesi Sabire Yazıcı Fen-Edebiyat Fakültesi  Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Yardımcı Doç. Dr. Olarak göreve başladı.

Dr. Mehmet Çevik’in bu güne kadar, 2013 yılında yayınlamış olduğu; “Türkü ve algı-Türkü kültüründe değişim süreci” kitabı ile birlikte, sonraki yıllarda  kültür ve sanatsal alanda 5 ayrı eserinin olduğunu öğreniyoruz.

Kitabı okumadan önce, yazarının kim olduğunu, çocukluk ve gençlik yıllarını anımsamaya çalıştım. Mehmet Çevik’in en azından gençlik yıllarındaki yazın alanındaki uğraşlarını yakından tanıyamadığım için üzüntü duydum.

Çünkü; ağabeyleri, amcaları, hatta babasını bile tanıdığım Mehmet Çevik gibi bir insan, Osmaniye’nin Karaboyunlu Mahallesi’nde yaşayıp, kendini geliştirmiş, okumuş ve yıllar sonrasında  elimdeki değerli eseri kültür hazinesine kazandırmış olması beni oldukça mutlu etti. 

Kitabın ilk sayfalarını açıyorum; “Erken büyümek zorunda kalan tüm çocuklarla birlikte Abdal çocuklarına. Yüzlerinden gülücüklerin eksik olmayacağı bir dünya umuduyla…” 

Bu yazı kitabın başından sonuna kadar insan sevgi ve çocuklara verilen değer için söylenecek en değerli tümce olarak belleğime yerleşti.

Kitabın “önsöz” yazısında üç sayfa yazmış Mehmet Çevik. Yazdıkları her sözcük ayrı bir anlam, her tümce kültür değerlerimiz ve toplusal yaşamdaki anılarımız olarak belleklere yerleşecek türden olduğunu da vurgulamak isterim.

Abdal fıkraları üzerine yazılan kitap toplam 272 sayfadan oluşuyor. Anılar, araştırmalar, kültürel anlamda değerlendirmeler, kaynak kişiler ve bir çok konuda ayrıntıları ile yazılmış bir kitap karşımıza çıkıyor.

Abdalların kültürel, sosyal ve ekonomik yaşantıları, çocuklarına verdikleri isimler, aile yaşantıları ayrıntıları ile bu kitapta yeralıyor.

Bu kitabı okurken, rahmetli eğitimci-Yazar Asım Erkoçak’ın “Işıt hele ışıt” kitabındaki fıkralar aklıma geldi. Erken yaşta aramızdan ayrılan Asım Erkocak’ın bana imzalı olarak hediye ettiği, “Işıt hele ışıt” fıkra kitabını benden
emanet olarak alan bir meslektaşım, yıllardır geri getirmedi, üzerine kondu sanırım!

Yeniden Mehmet  Çevik’in “Abdal Fıkraları” kitabına dönelim. İsterseniz bundan sonra kitabın sayfaları arasında yer alan fıkraları sizlerle paylaşalım.

“Trafikteki işaretler araçlar içindir. Son zamanlarda yayalar için de uygulanmaya başlandı. Bir yaşlı eşeği ile birlikte kırmızı ışıktan geçer. Polis durdurur. –Sana mı ceza yazayım, Eşeğe mi der.  O da: - Bana yaz der. Polis:- Niye eşeğe ceza yazdırmıyorsun deyince, yaşlı adam: - Onun sicili temiz. Sabah bir yere talip olsa sicili başımıza iş açar der.”

Bir başka fıkra, “Mevlit okutayım da…” başlığını taşıyor.

“Kadın kocasına  söylenmiş: -Ülen Süleyman Ağa! Köpeğin dölü herif! Gomşuların herifi gurbetten  geldimiydi avradına besmele çekip de sarılıyo. Sen de besmele çekip te  öyle sarılsana, demiş.  Süleyman ağa cevap vermiş:-Köpeğin gızı! Öyle avradı getir de ben, hatim indirip mevlit okutturayım da ondan sonra sarılayım, demiş.”

“Varın karar verin” başlıklı fıkrada ise; “ Kırşehirli biri, bir Abdal’a “aptal” kelimesi kullanarak: -Size neden abdal diyorlar? Diye sorar. “Aptal” sözüne içerleyen Usta:-Valla ağam, biz davulu zurnayı bahane iderek sizin paranızı alıyok, Garılarınızı gızlarınızı da  ortamızda oynatıyok, varın garar verin, aptal  biz miyik, siz misiniz.der.”

Yazımın sonunda; “Üç avrat nene gerek” başlıklı fıkra ile sonlandırmak istiyorum. “ Üç karısı olan bir Abdal’a;-Bir avrat nerene yetmiyor da üç avrat aldın, diye sormuşlar.  ‘Bire ağa’ demiş Abdal: - Kapınıza un deyin, bulgur deyin varıyok; eşeğin samanı bitiyor, yem deyin varıyor. Bir de avrat deyin mi varak? Evde  bolamadı bulunsun bari.”

Yazarımız Dr. Mehmet Çevik’i kutlar, yeni eserlerinde başarılar dileriz.


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Antalyasporun Sultanlarına şampiyonluk yemeğiSonraki Haber

Antalyasporun Sultanlarına şampiyonluk y...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar