Türkiye’nin İlk Kadın Opera Sanatçısı Semiha Berksoy, sanat dünyasında iz bırakan önemli isimlerinden biri olarak tanınıyor.
Semiha Berksoy, Türkiye'nin sanat dünyasında iz bırakan önemli isimlerinden biri olarak tanınıyor.
1910 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Berksoy, sanat eğitimine İstanbul Konservatuarı'nda ve Güzel Sanatlar Akademisi Namık İsmail Atölyesi Resim ve Tiyatro Okulu'nda başladı.
Bu eğitimlerin ardından devlet bursuyla Almanya'ya giderek Berlin Devlet Yüksek Müzik Akademisi Opera Bölümü'nde eğitim aldı ve buradan birinci olarak mezun oldu.
Uluslararası Bir Opera Kariyeri
1934 yılında opera kariyerine adım atan Semiha Berksoy, Türkiye, Almanya ve Portekiz'de birçok sahnede performans sergiledi.
Özellikle 1939 yılında Richard Strauss'un "Ariadne Auf Naxos" adlı operasındaki Ariadne rolü ile Avrupa’da sahne alan ilk Türk opera sanatçısı olarak tarihe geçti.
Bu başarılarının ardından 1940 yılında Türkiye'ye dönen Berksoy, Carl Ebert’in rejisörlüğünde sahnelenen Tosca ve Madame Butterfly operalarında başrolleri üstlendi.
Aynı zamanda Deli Dolu ve Lüküs Hayat gibi operetlerde de performans sergiledi.
Sanatın Her Alanında Bir Öncü
Berksoy, sadece opera sahnesinde değil, aynı zamanda görsel sanatlarla da yakından ilgilendi.
Eserleri, uluslararası birçok önemli sergide yer aldı ve sanatın çeşitli alanlarında gerçekleştirdiği ilklerle "ilklerin kadını" olarak anılmaya başlandı.
1998 yılında Devlet Sanatçısı unvanını aldı ve 1999'da New York Lincoln Center'da Robert Wilson'ın "The Days Before: Death, Destruction and Detroit III" isimli operasında sahne aldı.
Sanat Dünyasının Saygıyla Andığı Bir İsim
Sanatın birçok alanında iz bırakan Semiha Berksoy, 15 Ağustos 2004 tarihinde, 94 yaşında hayata veda etti.
Türkiye’nin ilk kadın opera sanatçısı olarak anılmaya devam eden Berksoy, geride bıraktığı eserleri ve başarılarıyla Türk sanat tarihinin önemli figürlerinden biri olarak hatırlanıyor.
Yorum Yazın