© Copyright © 2004 Medya Gazete. Her hakkı saklıdır.

Saime öğretmenden örnek hikâye: Sanatın gücüyle mültecilere ve depremzedelere umut ışığı oldu

12 Yıldır Görsel Sanatlar öğretmeni Olarak Eğitim Veren Doç. Dr. Saime Uyar, Sanatın Iyileştirici Gücünü Mültecilere Ve Depremzedelere Umut ışığı Olmak Için Kullandı. Akademik Anlamda Zor şartlarda Başarılarına Başarı Katan, Sanat Vasıtasıyla Yardıma Muhtaç Insanların Elinden Tuttuğu Birçok çalışma Ve Proje Ile özel Bir HikÂyeye Sahip Olan Uyar Aynı Zamanda Bir Depremzede Ve Hala Daha Deprem Bölgesinde Eğitim Vermeye Devam Ediyor.

12 yıldır görsel sanatlar öğretmeni olarak eğitim veren Doç. Dr. Saime Uyar, sanatın iyileştirici gücünü mültecilere ve depremzedelere umut ışığı olmak için kullandı. Akademik anlamda zor şartlarda başarılarına başarı katan, sanat vasıtasıyla yardıma muhtaç insanların elinden tuttuğu birçok çalışma ve proje ile özel bir hikâyeye sahip olan Uyar aynı zamanda bir depremzede ve hala daha deprem bölgesinde eğitim vermeye devam ediyor.

Altınbaş Üniversitesi 16. yıldönümü kutlamasında, başarılı mezunlarının çalışmalarını onurlandırmak için 3 yıldır düzenlediği Seçkin Mezun Ödülleri töreninde bu sene Yılın Duyarlı Mezunu Ödülü Saime Uyar’a verildi. Uyar, lisans eğitimini İnönü Üniversitesi Resim Bölümü’nde, yüksek lisans eğitimini Altınbaş Üniversitesi Sanat ve Tasarım Bölümü’nde tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü’nde Sanatta Yeterlik alanında da 2021’de mezun oldu. Uyar ayrıca doktora tezinde "Mülteci Sorunlarının Sanatsal Anlatımı" konusunu ele alarak, göç ve mültecilik gibi günümüzün en önemli sosyal sorunlarından birine sanatsal bir bakış açısı getirdi.

Mülteci kampının o soğuk havasını sımsıcak bir atmosfere dönüştürdü

2019 yılında öğretmenlik yaptığı Malatya Mülteci Kampındaki çalışmasıyla ses getiren Saime Öğretmen, “Gri Hayatları Renklendiriyoruz" adlı proje ile mültecilerin yaşadığı renksiz bir görüntüye sahip olan kampı, öğrencileri ve kamp sakinleri ile renklendirdi. Rengârenk bir yaşam alanına sahip olmasını istediği mültecilerin sorunlarına bir nebze de olsa katkı sağlamak isteyen Uyar, “Kampın soğuk yüzü, savaşın enkazını tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriyordu. Savaş sonrası tekerlekli sandalyeye mahkûm kalmış çocuklar, gençler, anne babasını veya çocuklarını, yakınlarını, sevdiklerini kaybetmiş insanlar, yerinden-yurdundan edilmiş çaresiz insanlar ve en acısı da savaşın ne olduğunu henüz kavrayamamış umut dolu ancak bir o kadar da ürkmüş çocuklar kampın genelinde rastladığımız acı bir tabloydu. Elbette siyasi olarak doğru veya yanlış kararlar vardı ancak ben orada sadece bir öğretmendim ve her şeyden önce vicdanıyla hareket eden bir insandım. Mutlaka bir şeyler yapmam gerekiyordu ve elimde olan tek silahım sanatımdı ve bunun gücüne inanarak harekete geçtim. Binlerce kişinin yaşadığı kampta ‘Gri Hayatları Renklendiriyoruz’ adını verdiğim sosyal-sanatsal bir proje başlattım. Amacım; tüm mültecileri proje sürecine dahil ederek öncelikle savaş süreci ve sonrasında savaştan ürkmüş ruhlarını iyileştirebilme ve onarabilmekti. Tüm mültecileri projeye dahil ederek onların kendilerini özgürce ifade edebilecekleri imkanlar sağladım ve hep birlikte kampın tüm duvarlarına rengarenk sanatsal çalışmalar yaparak kampın o soğuk havasını sımsıcak bir atmosfere dönüştürdük” dedi.

Yardım kampanyası düzenleyip sel mağdurlarına yardım etti, mülteciler için özel sergi açtı

Bu gönüllü projenin ardından Şubat 2021’de İzmir’de yaşanan sel felaketinden etkilenen Torbalı’daki mültecilerin zorlu yaşamlarını bir nebze de olsa iyileştirebilmek adına yine gönüllü olarak çalışan Uyar, Malatya, Kahramanmaraş ve Elazığ’da yardım kampanyası düzenledi. Kolilerce giyim ve ayakkabı gibi zaruri ihtiyaçların giderilmesini sağlamaya çalışan Uyar, “Mültecilerin yaşamış olduğu bu zorlu hayatın ve mülteci olmanın zorluklarını topluma duyurmak, farkındalık oluşturmak ve insani değerlerimizi sürdürebilmek adına da Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ‘Mülteci’ adını verdiğim bir fotoğraf sergisi düzenledim. Bu durumun, sanat aracılığı ile daha fazla kitleye ulaşılmasını sağlayarak sanatın toplumsal sorunlar karşısındaki önemini de bir kez daha pekiştirmiş oldum” dedi.

Deprem felaketini yaşadı, kayıp verdi yine de ayağa kalkıp ışık olmaya devam etti

2023 yılında Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremden etkilenen Uyar, bu zorluğun üstesinden de sanatın gücüyle gelmeyi başardı. Depremde vefat eden yeğeninin anısına ve Malatya’da yaşanan yıkıma dair iki eserini Mart 2023’te Art Ankara Çağdaş Sanat Fuarı’nda sergiledi. Bu eserlerle depremin yıkıcı etkilerini sanat aracılığıyla ölümsüzleştirerek umut ve dayanışma mesajı verdiğini söyleyen Uyan sözlerine şöyle devam etti:

“6 Şubat depreminin dehşetini Malatya’da yaşlı anne babamla birlikte yaşadık. 27 yaşında henüz 2 yıllık öğretmen yeğenim Pınar’ı depremin o soğuğunda kaybettik. Öğretmen olarak atandıktan sonra yıllarca kredi çekip anne babama aldığım ev depremde yıkıldı. Deprem sonrasında ruhsal ve fiziksel olarak en kötü durumları yaşadık ve hala da yaşıyoruz. Tüm bu acılara rağmen tekrardan hayata tutunmaya çalıştım. Öncelikle, yeğenimin anısına ve onca yıkımı yaşayan şehrim Malatya için iki çalışma yaparak Mart 2023’te Art Ankara Çağdaş Sanat Fuarı’na katılıp, onları sanat eserlerinde ölümsüzleştirmeye çalıştım. Ardından, Türkiye Halk Oyunları Federasyonu Malatya İl Temsilcisi görevim ile Malatya’da çocukların ve gençlerin yeniden sosyal aktivitelere dönebilmesi için birçok çaba gösterip yarışmaların gerçekleştirilmesinde öncü rol oynadım.”

Zor şartlarda akademik kariyerine devam etti

“Bu süreçte oldukça zor şartlarda (ev yok, internet yok, elektrik yok. Her gün internetin çekebildiği soğuk, uzak yerlere giderek) yılmadan akademik kariyerime devam edebilme çabasını sürdürerek, Mart 2023’te doçentliğe başvurdum ve 8 Ağustos 2023’te doçentliğimi almaya hak kazandım.”

Altınbaş Üniversitesi’nden aldığı Yılın Duyarlı Mezunu Ödülü’nün, sanat yoluyla oluşturduğu sosyal değişime ve toplumsal sorumluluk duygusuna verilen bir takdir olduğunu söyleyen Uyar "Bu ödülü almayı hak ettiğimi düşünüyorum. Çünkü dışardan bir yabancı olarak kendimi değerlendirecek olursam; öncelikle benim için birey, almış olduğu eğitim ve sahip olduğu insani değerler ile kendisine ve topluma karşı sorumludur. Yaşamda olabildiğince üretici ve faydalı olmalıdır diye düşünerek bunu daima kimliğime entegre etmeye çalıştım” sözleriyle dile getirdi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER