"Ses sorunlarında tedavi için tüm nedenler ele alınmalı"

Medicana İnternational İstanbul Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Bedri Özer, ses ile ilgili sorunlarda nedenlerin ortaya konmasının ses hastalıklarının tedavisinde birinci aşama olduğunu belirterek, etkili bir tedavi için soruna neden olan bütün faktörlerin ortaya çıkarılması gerektiğini bildirdi.

Özer, yaptığı yazılı açıklamada, sesin, akciğerlerden gelen solunum havasının gırtlak yapısı içerisinde yer alan ses tellerini değişik şekillerde titreştirmesi sonucu ortaya çıktığını, sonrasında boğaz, geniz, burun ve ilişkili sinüs boşluklarında yankılanma ile kişiye özel karakter kazandığını bildirdi.

Özer, ses için güçlü bir akciğer solunum kapasitesine, sağlıklı ve esneyip titreşebilen ses tellerine, açık ve yankılanabilecek genişlikte yutak, geniz, burun ve sinüs boşluklarına sahip olunması gerektiğini aktardı.

"Akciğerlerinizin solunum kapasitesini azaltabilen astım, anfizem, kronik akciğer enfeksiyonu, akciğer kanseri ya da uzun süredir sigara kullanan bir akciğere sahipseniz yüksek sesle ya da uzun süreli cümle kurabilmeniz ya da konuşabilmeniz mümkün olmayacaktır." ifadesini kullanan Özer, ses tellerinin hareketini etkileyen ya da onların hacimsel değişikliklerine neden olan soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklarda sesin kalitesinin bozulduğunu anlattı.

Özer, sesin uzun süreli yüksek şiddette kullanılmasının ses tellerin serbest kenarlarında nodül ya da polip oluşmasına neden olacağını kaydederek, bu durumun ses kısıklığı meydana getireceğini aktardı.

"Ses sorunlarına multidisipliner yaklaşılmalı"

Burnun ya da geniz boşluğunun tıkalı olmasının, sinüzit ya da iri bir bademcik sahibi olmanın sesin yankılanmasını olumsuz etkileyeceği için kaliteyi bozacağını anlatan Özer, şu bilgileri verdi:

"Ses ile ilgili sorunlarda neden ya da nedenlerin ortaya konması ses hastalıklarının tedavisinde birinci aşamadır. Sesteki bozukluk birden fazla nedenle ortaya çıkıyorsa bunların tanınması ve ayırt edilmesi etkili bir tedavinin planlamasında son derece önemlidir. Eğer katkıda bulunan tüm faktörler ele alınmaz ise yapılacak kısmi tedavi de yetersiz kalacaktır.

Tüm bilinenlere, ileri görüntüleme ve analiz yöntemlerine rağmen halen pek çok ses hastalığının tanımı yapılamamaktadır. Bunun nedeni hiç şüphesiz sesin oluşumuna katkıda bulunan çok farklı yapıların ardışık ve karmaşık çalışmalarıdır. Sorunların multidisipliner bir bakışla, kulak- burun-boğaz, göğüs hastalıkları ve nörolojik bilimleri ilgilendiren yönleri bulunmaktadır."

"Bulunulan ortam ve alışkanlıklar ses sorununa neden olabilir"

Özer, ses sorunu olması halinde en doğru yolu gösterecek kişinin kulak-burun-boğaz uzmanı olacağını belirterek, şu uyarılarda bulundu:

"Ancak hekiminizin doğru tanıya ulaşması hiç şüphesiz sizin vereceğiniz doğru bilgiye bağlıdır. Şikayetlerinizin; nasıl ortaya çıktığı, ilk kez ne zaman görüldüğü, ne kadar süredir görüldüğü, ne sıklıkta olduğu, hangi nedenlerin bu sorunu güncellediğini iyi bir şekilde anlatmanız tanıya ulaşmada çok değerlidir. Ayrıca unutmamanız gereken bir başka nokta ses hastalıklarının ortaya çıkmasında medikal nedenler kadar yaşadığınız ve çalıştığınız ortam şartlarının ve kişisel alışkanlıklarınızın da etkili olduğudur.

Hekiminiz bu anlatılanların ışığında muhtemel etkileyen diğer faktörleri, sesin geçmişte kullanılış şeklini, önceden yapılmış inceleme sonuçlarınızı sorgulayacak daha sonra da ayrıntılı bir muayene yapacaktır. Baş- boyun bölgenizin muayenesi, gırtlak çatınız ve ses tellerinizin muayenesi ve ihtiyaç duyması halinde sesinizin analizine yönelik ayrıntılı testlerin yapılması olasıdır."

Özer, "Soğuk algınlığı ya da gribal bir enfeksiyonun ardından sesiniz ile ilgili şikayetlerinizin 2 ya da 3 haftaya uzaması bir kulak-burun-boğaz uzmanının görmesini gerektirir. Eğer sigara kullanan bir kişiyseniz ve bunu ihmal ederseniz malign hastalıklar açısından erken tanıya yönelik önemli bir fırsatı kaçırmanız olasıdır." ifadelerini kullandı.