Abone ol
Saadet Partisi Osmaniye Kadın kolları bir basın açıklaması yaparak Mescidi Aksa’da yaşanan olaylara tepki gösterdi.
Saadet Partisi Osmaniye Kadın kolları bir basın açıklaması yaparak Mescidi Aksa’da yaşanan olaylara tepki gösterdi.
Saadet Partisi Osmaniye kadın Kolları’nın basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
”1967'den beri ilk kez Mescidi Aksa'ya, üstelik postallarıyla giren işgalci İsrail'in bu saygısızlığı, bu zulmü asla kabul edilemez.İsrail'in bu alçak tavrını lanetliyor, bu alçaklık karşısında gereken tepki ve kararlılığı ortaya koymayan uluslararası kamuoyunu kınıyoruz.Bu sonu saldırı bir kez daha göstermiştir ki, İsrail konusunda söz biteli çok olmuştur. Artık lafla peynir gemisi yürümüyor. İsrail sözden değil güçten anlar. Tam tersine cılız açıklamalar, sözde kınamalar, bugünde Mescidi Aksa baskınında görüldüğü gibi israil'i daha fazla cesaretlendirip, daha fazla pervasızlaştırıyor.
Filistin konusunda, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa konusunda Filistinliler değil, bütün İslam dünyası imtihandan geçmektedir. İslam ülkeleri yöneticileri, İsrail karşısında ortaya koydukları duyarsızlığın hesabını ne ümmet önünde ne de tarih önünde veremeyecektir.
Tarih boyunca İslamın bayraktarlığını yapmış bir milletin evladı olarak içimiz kan ağlamaktadır. İslam coğrafyasındaki bitmeyen kan vegöz yaşının en önemli sebebi, Müslümanların maalesef ümmet bilincinde olmamalarıdır. Ümmet olmak için;
Fikirde birlik lazımdır.
Söylemde birlik lazımdır.
Eylemde birlik lazımdır.
Şimdi, yaşanan bu zulüm karşısında ümmet olarak susmamalıyız. Susarak zulme ortak olmamalıyız. Çünkü zulme rıza da zulümdür. Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa sadece civar halkın malı değil, ümmetin ortak değeridir. Kabe'de bizim, Mescid-i Nebevi'de, Mescid-i Aksa'da bizimdir. Kudüs Filistinlinin derdi ise en az onun kadar bizim derdimizdir, müslümanların derdidir. Ey bu milletin evlatları, elbette yapacaklarımız var.
Öncelikle; 1-Tüm yazar çizerler bu konuyu sürekli işlemeli, bir bilinç oluşturmalı.2- Siyasiler olarak ulusal ve uluslararası ortamlarda işlemeliyiz.
3- Her birimiz fert olarak İsrail mallarına ekonomik ambargo uygulamalıyız.
Çünkü Siyonizm sadece müeyyideden, yani yaptırımdan anlar. Bunun için tüm kardeşlerimizi İSRAİL MALLARINI BOYKOT etmeye çağırıyoruz. Bu şanlı milletin evladı olarak yapacaklarımız neticeyi belirleyecektir. Aynı gaye etrafında birleştiğimizde çözemeyeceğimiz sorun yoktur.
Herkes bilmelidir ki;Ne Kudüs'ten vazgeçeriz.Ne Mescid-i Aksa'dan vazgeçeriz.”
Saadet Partisi Osmaniye kadın Kolları’nın basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
”1967'den beri ilk kez Mescidi Aksa'ya, üstelik postallarıyla giren işgalci İsrail'in bu saygısızlığı, bu zulmü asla kabul edilemez.İsrail'in bu alçak tavrını lanetliyor, bu alçaklık karşısında gereken tepki ve kararlılığı ortaya koymayan uluslararası kamuoyunu kınıyoruz.Bu sonu saldırı bir kez daha göstermiştir ki, İsrail konusunda söz biteli çok olmuştur. Artık lafla peynir gemisi yürümüyor. İsrail sözden değil güçten anlar. Tam tersine cılız açıklamalar, sözde kınamalar, bugünde Mescidi Aksa baskınında görüldüğü gibi israil'i daha fazla cesaretlendirip, daha fazla pervasızlaştırıyor.
Filistin konusunda, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa konusunda Filistinliler değil, bütün İslam dünyası imtihandan geçmektedir. İslam ülkeleri yöneticileri, İsrail karşısında ortaya koydukları duyarsızlığın hesabını ne ümmet önünde ne de tarih önünde veremeyecektir.
Tarih boyunca İslamın bayraktarlığını yapmış bir milletin evladı olarak içimiz kan ağlamaktadır. İslam coğrafyasındaki bitmeyen kan vegöz yaşının en önemli sebebi, Müslümanların maalesef ümmet bilincinde olmamalarıdır. Ümmet olmak için;
Fikirde birlik lazımdır.
Söylemde birlik lazımdır.
Eylemde birlik lazımdır.
Şimdi, yaşanan bu zulüm karşısında ümmet olarak susmamalıyız. Susarak zulme ortak olmamalıyız. Çünkü zulme rıza da zulümdür. Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa sadece civar halkın malı değil, ümmetin ortak değeridir. Kabe'de bizim, Mescid-i Nebevi'de, Mescid-i Aksa'da bizimdir. Kudüs Filistinlinin derdi ise en az onun kadar bizim derdimizdir, müslümanların derdidir. Ey bu milletin evlatları, elbette yapacaklarımız var.
Öncelikle; 1-Tüm yazar çizerler bu konuyu sürekli işlemeli, bir bilinç oluşturmalı.2- Siyasiler olarak ulusal ve uluslararası ortamlarda işlemeliyiz.
3- Her birimiz fert olarak İsrail mallarına ekonomik ambargo uygulamalıyız.
Çünkü Siyonizm sadece müeyyideden, yani yaptırımdan anlar. Bunun için tüm kardeşlerimizi İSRAİL MALLARINI BOYKOT etmeye çağırıyoruz. Bu şanlı milletin evladı olarak yapacaklarımız neticeyi belirleyecektir. Aynı gaye etrafında birleştiğimizde çözemeyeceğimiz sorun yoktur.
Herkes bilmelidir ki;Ne Kudüs'ten vazgeçeriz.Ne Mescid-i Aksa'dan vazgeçeriz.”
Yorum Yazın