Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kuru Üyesi ve Osmaniye Ziraat Odası (OZO) Başkanı Ahmet Bahadır Sezgin 14 MAYIS Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla mesajı yayımladı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kuru Üyesi ve OsmaniyeZiraat Odası (OZO) Başkanı Ahmet Bahadır Sezgin 14 MAYIS Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla mesajı yayımladı.
Sezgin mesajında şunları söyledi: “Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu (IFAP) tarafından alınan kararla 1984 yılından buyana, her yıl 14 Mayıs günü ülkemizde ve tüm dünyada ‘Dünya Çiftçiler Günü’ olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Ülkemiz tarımsal potansiyeli yüksek bir ülkedir. Fakat bu potansiyeli yeteri kadar kullanabiliyor muyuz derseniz, evet demek mümkün değildir.
Bu duruma rağmen ülkemizde yine de 88 milyar dolarlık üretim yaptığımızı, milli gelire 51,7 milyar dolarlık katkı yaptığımızı, 17 milyar dolarlık gıda ve tarım ihracatı gerçekleştirdiğimizi, yaz aylarında 6, kış aylarında 5 milyon kişiye istihdam sağladığımızı, işsizliği 2 puan düşürdüğümüzü kimse görmezden gelemez. Tabii bunları hangi koşullarda yaptığımız da göz önünde tutulmalıdır. Zor tabiat koşullarına rağmen, yağmur, çamur demeden gecemizi gündüzümüze katarak üretimi devam ettiriyoruz.
Tüm zorluklara rağmen üretimden vazgeçmiyoruz. Sofralardan üç öğün hiçbir şeyi eksik bırakmıyoruz. Yine de kıymetimiz biliniyor mu derseniz. Buna da olumlu yanıt vermemiz zordur. Üzülerek belirtmek gerekirse, tarım sektörünün ve tarım sektöründe çalışan insanlarımızın önemini bu ülke henüz anlaşılmış değildir.
Çiftçilerimizin taleplerini madde madde sıralarsak, şunları söylemek mümkündür:
Hazineye ait arazilerde ecrimisil ödeyerek tarımsal üretim yapan çiftçilerimizin Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıt yaptırabilmelerinin yolu açılmalıdır.
İntikali yapılmamış arazilerde intikal işlemlerini hızlandırmak için, 15 Mayıs 2018 tarihine kadar uzatılan “miras kalan tarım arazilerinin intikal işlemleri esnasında alınan tapu harcı muafiyeti” devam ettirilmelidir.
2B arazilerinin, tarım arazisi olarak korunması kaydıyla çiftçimize satışında rayiç bedel, tarımsal arazi rayiç bedeli üzerinden belirlenmelidir.
Çiftçilerimize verilen doğrudan destekler, Tarım Kanununda öngörüldüğü gibi gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 1’ine çıkarılmalıdır.
Tarımsal desteklerden alınan yüzde 2 ile yüzde 4 arasında değişen stopaj kesintisi kaldırılmalıdır.
2017 yılında olduğu gibi, 2018 yılında da doğal afetlerden zarar gören çiftçilerimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan borçları ertelenmelidir.
Tarım sigortalarında primler çiftçimizin ödeyebileceği seviyelere çekilmeli, sigorta kapsamı genişletilmelidir.
Tarım Bağ-Kurlularda aylık prim ödeme gün sayısı 25 günden, 2008 yılında olduğu gibi yeniden 15 güne indirilmelidir.
Bu arada buğday hasadı Çukurova ve Güneydoğu’da kimi yerlerde başlamış durumdadır.
Bildiğiniz gibi Çukurova’mız çok sayıda üründe olduğu gibi ülkemizin tahıl ambarlarından biridir.
Çiftçimizin gözü kulağı, hububat müdahale alım fiyatındadır. Müdahale alım fiyatı, üretici maliyeti dikkate alınarak, üreticinin refahı da göz önünde bulundurularak makul bir fiyat olmalı ve beklemeden bir an önce açıklanmalıdır ki çiftçimiz rahat bir nefes alsın.
Buğday alımlarına hızlı bir şekilde başlamalı, üreticimiz mağdur edilmemelidir.
Bu dilek ve temenniler ile 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü, yani kendilerine hizmeti ibadet gördüğümüz çiftçimizin gününü en içten dileklerimle kutluyor, bol ve bereketli bir hasat diliyorum.
Yorum Yazın