Abone ol
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Osmaniye Milletvekili Ruhi Ersoy, son günlerde polis ve askerlerin şehit olmasına sebep olan karakol saldırılarının ciddi istihbarat gerektirdiğine dikkat çekti.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Osmaniye Milletvekili Ruhi Ersoy, son günlerde polis ve askerlerin şehit olmasına sebep olan karakol saldırılarının ciddi istihbarat gerektirdiğine dikkat çekti.
Ersoy, "Baskın gibi gözüken terör saldırıları ve ondan önce gerek Diyarbakır'da ve gerekse Şemdinli'de yapılan saldırıların tamamı bir istihbarat ağı üzerinden yürüdüğü gözükmektedir.
PKK'nın sıradan bir terör örgütü olmaktan çok kendi istihbarat ağı yapılanması ile Türkiye'yi ciddi anlamda sıkıntıya koyabilecek bir hal aldığı gözükmektedir." dedi.
Terörler müzakere ile mücadelenin bir arada olamayacağını vurgulayan Ersoy: "Bizim tezimiz 1 Ağustos 2009'dan bu tarafa terörle mücadele yapılır, vatandaşla, gönül birliği mutabakatıyla gönül bağları yeşertilir. Bireysel hak ve özgürlüklerin önü açılır. Hükümetin biran önce açılım sürecini dondurması ve bunu da devlet politikası haline getirdiğini ilan etmesi gerektiğin düşünüyorum. " diye bilgi verdi.
PKK'nın önümüzdeki günlerde daha provokatif eylemler yapacağına dair bilgilerin gelmekte olduğunu ifade eden Ersoy, " IŞID Terör örgütünün bu manada ciddi anlamda memlekette huzursuzluk verecek işler yapacağına dair değerlendirmeler yorumlar var. Biz toplumu itidale davet ederken, toplumu germemek adına siyaset yaparken aynı zamanda da uyarmak mecburiyetimiz var. Malumunuz Amanos dağları, gavur dağları, PKK'nın da geçiş yollarından biri. Bizim huzurlu yaylamızı huzursuz hale getiren olaylar geçmişte maalesef olmuştur. Olabilme ihtimaline karşıda tüm vatandaşlarımızın daha duyarlı ve tedbirli hareket etmesi de gerekliliği konusunda uyarılarda bulunmak istiyorum" dedi.
Osmaniye Gazeteciler Cemiyetini (OGC) ziyaretinde terörle müzakere ile terörle mücadelenin aynı zemin üzerinde yürümeyeceğine inandıklarını belirten MHP Osmaniye Milletvekili Ruhi Ersoy, "Sizin, 1 Ağustos 2009 dan beri sözde açılım ve sözde Kürt sorunu diyerek ayrışma ve fitne ateşini aramıza soktu. Sözde açılım ile PKK ve DHKP-C'nin nasıl donanımlı hale geldiğini herkes görmüştür. Sınır dışında ise Suriye PKK'sı olarak bilinen PYD'nin güçlendiğini ve kendi kantonunu kurduğunu izledik. Bu gün gelinen nokta da Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan insanlarımız yurt dışına çıkarak, gerek PYD gerekse IŞİD terör örgütleri saflarında öldürülerek yüzlercesinin cenazesi ülkemize geri gelmektedir. Yüzlerce Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı PKK ve IŞİD'in içersinde ölerek cenazeleri bu ülkeye geldi. Sözde eylemsizlik, çatışmasızlık var denildiği ortamda bölgede kahramanlık destanları yazan korucu kardeşlerimiz öldürülmek ve şehit edilmekle yetmedi, telefon direklerine işkencelerle gerilerek şahadet şerbetini içtiler. Her hafta bir korucu şehit haberi alır hale geldik. Korucularımız telefon direklerine işkence edilerek şahadet şerbeti içtiler." dedi.
Ersoy, "Baskın gibi gözüken terör saldırıları ve ondan önce gerek Diyarbakır'da ve gerekse Şemdinli'de yapılan saldırıların tamamı bir istihbarat ağı üzerinden yürüdüğü gözükmektedir.
PKK'nın sıradan bir terör örgütü olmaktan çok kendi istihbarat ağı yapılanması ile Türkiye'yi ciddi anlamda sıkıntıya koyabilecek bir hal aldığı gözükmektedir." dedi.
Terörler müzakere ile mücadelenin bir arada olamayacağını vurgulayan Ersoy: "Bizim tezimiz 1 Ağustos 2009'dan bu tarafa terörle mücadele yapılır, vatandaşla, gönül birliği mutabakatıyla gönül bağları yeşertilir. Bireysel hak ve özgürlüklerin önü açılır. Hükümetin biran önce açılım sürecini dondurması ve bunu da devlet politikası haline getirdiğini ilan etmesi gerektiğin düşünüyorum. " diye bilgi verdi.
PKK'nın önümüzdeki günlerde daha provokatif eylemler yapacağına dair bilgilerin gelmekte olduğunu ifade eden Ersoy, " IŞID Terör örgütünün bu manada ciddi anlamda memlekette huzursuzluk verecek işler yapacağına dair değerlendirmeler yorumlar var. Biz toplumu itidale davet ederken, toplumu germemek adına siyaset yaparken aynı zamanda da uyarmak mecburiyetimiz var. Malumunuz Amanos dağları, gavur dağları, PKK'nın da geçiş yollarından biri. Bizim huzurlu yaylamızı huzursuz hale getiren olaylar geçmişte maalesef olmuştur. Olabilme ihtimaline karşıda tüm vatandaşlarımızın daha duyarlı ve tedbirli hareket etmesi de gerekliliği konusunda uyarılarda bulunmak istiyorum" dedi.
Osmaniye Gazeteciler Cemiyetini (OGC) ziyaretinde terörle müzakere ile terörle mücadelenin aynı zemin üzerinde yürümeyeceğine inandıklarını belirten MHP Osmaniye Milletvekili Ruhi Ersoy, "Sizin, 1 Ağustos 2009 dan beri sözde açılım ve sözde Kürt sorunu diyerek ayrışma ve fitne ateşini aramıza soktu. Sözde açılım ile PKK ve DHKP-C'nin nasıl donanımlı hale geldiğini herkes görmüştür. Sınır dışında ise Suriye PKK'sı olarak bilinen PYD'nin güçlendiğini ve kendi kantonunu kurduğunu izledik. Bu gün gelinen nokta da Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan insanlarımız yurt dışına çıkarak, gerek PYD gerekse IŞİD terör örgütleri saflarında öldürülerek yüzlercesinin cenazesi ülkemize geri gelmektedir. Yüzlerce Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı PKK ve IŞİD'in içersinde ölerek cenazeleri bu ülkeye geldi. Sözde eylemsizlik, çatışmasızlık var denildiği ortamda bölgede kahramanlık destanları yazan korucu kardeşlerimiz öldürülmek ve şehit edilmekle yetmedi, telefon direklerine işkencelerle gerilerek şahadet şerbetini içtiler. Her hafta bir korucu şehit haberi alır hale geldik. Korucularımız telefon direklerine işkence edilerek şahadet şerbeti içtiler." dedi.
Yorum Yazın