Abone ol
Osmaniye Baro Başkanı Avukat Dilem Aksoy, Mersin Barosunun Tarsus'ta öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın katil zanlılarına avukatlık yapmayacakları yönündeki kararlarını desteklediklerini belirtti.
Osmaniye Baro Başkanı Avukat Dilem Aksoy, Mersin Barosunun Tarsus'ta öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın katil zanlılarına avukatlık yapmayacakları yönündeki kararlarını desteklediklerini belirtti.
Başkan Aksoy, "Bu katillerin biran evvel yargı önünde an ağır cezayı almalarını istiyoruz" dedi.
Osmaniye Barosu Kadın ve Çocuk Hakları İzleme Merkezi tarafından, 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın vahşice öldürülmesi adliye önünde yapılan basın açıklaması ile kınandı. Programa,
baroya üye avukatlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri katılarak destek verdi.
Türkiye'nin 13 Şubat Cuma gününden beri Özgecan Aslan'ın vahşice katledilmesi olayı ile sarsılmakta olduğunu belirten Baro Başkanı Dilem Aksoy, "Olay bir kadın cinayeti diye manşetlere taşınmış olsa da Özgecan, Çağ üniversitesi 1. sınıf öğrencisi olup, sabah annesinin sütünü, harçlığını verip okula yolladığı bir ana kuzusu, üzerine toprak atılmasına dayanamayan bir babanın meleği, tabutunu başka erkekler ona dokunmasın diye erkeklere elletmeyen tüm kadınların Can'ıdır aslında Özgecan. İşte tam bu noktada sözün bittiği yerdeyiz. Toplumda giderek artan kadına ve çocuğa yapılan şiddetin nedenleri birçok konuyu birlikte değerlendirmekle ulaşılacak bir sonuç olup bu tip bilimsel bir yaklaşımla Özgecan’m uğramış olduğu bu vahşetin açıklamasını yapmaya dahi çalışmayacağız.Bu durum insan dediğimiz varlığın aklı ,kalbi ve duyguları ile açıklayamayacağımız bir insanlık ayıbıdır çünkü." dedi.
"KADINI EVE KAPATARAK ERKEĞİ NAMUSLU HALE GETİREMEZSİNİZ"
Bu noktaya gelen yada getirilen bu insanlık ayıbı için artık ivedi ve daha radikal önlemler alma zamanı geldiğine dikkat çeken Aksoy, "6 yaşındaki kız çocuğu ile evlenmek mümkün diyen, kadınların hamile olarak sokağa çıkmalarını edepsizlik sayan, kızlı erkekli okumayı tahrik edici bulan, kadın erkek eşitliğini reddeden, cenneti anaların ayağı altına seren dinimizi yanlış yorumlamak sureti ile siyasete alet eden, kadını eve kapatan, eğitim ve gelişimini engelleyen bu zihniyetten uzaklaşılmadıkça korkarız ki bu cinayetler devam edecektir. Kadını eve kapatarak erkeği namuslu hale getiremezsiniz ki bunun asla bir çözüm olmadığı kadının şiddet gördüğü yerlerin başında ne yazık ki en güvenli olması gereken yer olan evinin gelmesidir." diye konuştu.
Bu noktada yasaların tek başına yeterli olacağına inanmak ve bunu savunmak toplumsal gerçeklikten uzaklaşmaktan başka bir şey olmadığını kaydeden Aksoy, "Biz yasa çıkardık üzerimize düşeni yaptık demek vicdani görüntü vermekten başka bir anlam taşımayacaktır.Yasanın uygulanması için önündeki bürokrasi kaldırılmalı,kadın katillerine hiçbir hafifletici neden uygulanmamalı,dışarıdaki tecavüzcüleri yüreklendirecek biçimde her gün onlarca tecavüzcü aklanmamalı,şiddet gören kadına koruma tedbiri uygulanırken mali destek verilmelidir.Ve hepsinden daha önemlisi yukarıda bahsettiğimiz zihniyetten vazgeçilerek kendisini yetkin zanneden kişilerce kadın üzerinden yapılan tartışmalardan ve kadın üzerinden yapılan siyasetten artık vazgeçilmelidir." dedi.
Baro Başkanı Dilem Aksoy, ayrıca 8 Mart dünya kadınlar günü nedeni ile Osmaniye Barosu ve Osmaniye Kadın Platformu derneğinin birlikte planlamış olduğu 'Kadının Demokrasi Yürüyüşü' etkinliğini Özgecan'a ithaf etme kararı aldıklarını sözlerine ekledi.
Başkan Aksoy, "Bu katillerin biran evvel yargı önünde an ağır cezayı almalarını istiyoruz" dedi.
Osmaniye Barosu Kadın ve Çocuk Hakları İzleme Merkezi tarafından, 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın vahşice öldürülmesi adliye önünde yapılan basın açıklaması ile kınandı. Programa,
baroya üye avukatlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri katılarak destek verdi.
Türkiye'nin 13 Şubat Cuma gününden beri Özgecan Aslan'ın vahşice katledilmesi olayı ile sarsılmakta olduğunu belirten Baro Başkanı Dilem Aksoy, "Olay bir kadın cinayeti diye manşetlere taşınmış olsa da Özgecan, Çağ üniversitesi 1. sınıf öğrencisi olup, sabah annesinin sütünü, harçlığını verip okula yolladığı bir ana kuzusu, üzerine toprak atılmasına dayanamayan bir babanın meleği, tabutunu başka erkekler ona dokunmasın diye erkeklere elletmeyen tüm kadınların Can'ıdır aslında Özgecan. İşte tam bu noktada sözün bittiği yerdeyiz. Toplumda giderek artan kadına ve çocuğa yapılan şiddetin nedenleri birçok konuyu birlikte değerlendirmekle ulaşılacak bir sonuç olup bu tip bilimsel bir yaklaşımla Özgecan’m uğramış olduğu bu vahşetin açıklamasını yapmaya dahi çalışmayacağız.Bu durum insan dediğimiz varlığın aklı ,kalbi ve duyguları ile açıklayamayacağımız bir insanlık ayıbıdır çünkü." dedi.
"KADINI EVE KAPATARAK ERKEĞİ NAMUSLU HALE GETİREMEZSİNİZ"
Bu noktaya gelen yada getirilen bu insanlık ayıbı için artık ivedi ve daha radikal önlemler alma zamanı geldiğine dikkat çeken Aksoy, "6 yaşındaki kız çocuğu ile evlenmek mümkün diyen, kadınların hamile olarak sokağa çıkmalarını edepsizlik sayan, kızlı erkekli okumayı tahrik edici bulan, kadın erkek eşitliğini reddeden, cenneti anaların ayağı altına seren dinimizi yanlış yorumlamak sureti ile siyasete alet eden, kadını eve kapatan, eğitim ve gelişimini engelleyen bu zihniyetten uzaklaşılmadıkça korkarız ki bu cinayetler devam edecektir. Kadını eve kapatarak erkeği namuslu hale getiremezsiniz ki bunun asla bir çözüm olmadığı kadının şiddet gördüğü yerlerin başında ne yazık ki en güvenli olması gereken yer olan evinin gelmesidir." diye konuştu.
Bu noktada yasaların tek başına yeterli olacağına inanmak ve bunu savunmak toplumsal gerçeklikten uzaklaşmaktan başka bir şey olmadığını kaydeden Aksoy, "Biz yasa çıkardık üzerimize düşeni yaptık demek vicdani görüntü vermekten başka bir anlam taşımayacaktır.Yasanın uygulanması için önündeki bürokrasi kaldırılmalı,kadın katillerine hiçbir hafifletici neden uygulanmamalı,dışarıdaki tecavüzcüleri yüreklendirecek biçimde her gün onlarca tecavüzcü aklanmamalı,şiddet gören kadına koruma tedbiri uygulanırken mali destek verilmelidir.Ve hepsinden daha önemlisi yukarıda bahsettiğimiz zihniyetten vazgeçilerek kendisini yetkin zanneden kişilerce kadın üzerinden yapılan tartışmalardan ve kadın üzerinden yapılan siyasetten artık vazgeçilmelidir." dedi.
Baro Başkanı Dilem Aksoy, ayrıca 8 Mart dünya kadınlar günü nedeni ile Osmaniye Barosu ve Osmaniye Kadın Platformu derneğinin birlikte planlamış olduğu 'Kadının Demokrasi Yürüyüşü' etkinliğini Özgecan'a ithaf etme kararı aldıklarını sözlerine ekledi.
Yorum Yazın