Geleneksel Anadolu elyaf sanatından yola çıkan Selçuki&Ali, kişiye özel moda ve yaşam alanı ürünlerinden oluşan yeni koleksiyonu ÇİZGİ’yi, 17 Aralık 2015’te Adahan Otel’de sergiliyor.
Geleneksel Anadolu elyaf sanatından yola çıkan Selçuki&Ali, kişiye özel moda ve yaşam alanı ürünlerinden oluşan yeni koleksiyonu ÇİZGİ’yi, 17 Aralık 2015’te Adahan Otel’de sergiliyor.
Selçuki&Ali, geleneksel elyaf sanatını yenilikçi üretim metodlarıyla benzersiz moda ve yaşam alanı ürünlerine dönüştürüyor. % 100 el yapımı doğal elyaf, Selçuki&Ali’nin tılsımlı dokunuşuyla çevre dostu tasarımlarda vücut buluyor. Yeşil ve yavaş moda akımını benimseyen marka, kişiye ve mekana özel çözümleriyle “zamansız şıklığa” imza atıyor.
SUTEKSTakımı ve Nur Ger’in varoluşunda amir olduğu Selçuki&Ali markası gelenekselden güncele giyilebilir sanat özelliği taşıyor. Çevre dostu niteliği taşıyan koleksiyon iç mimari ve yumuşak ev tekstili ürünlerini de bünyesinde barındırıyor.
Selçuki ile başlayıp akademik bir çalışma ve ürün geliştirme alanında ilerleyen marka, ikinci kademeye altı yıl önce Ali Alev ile geçiş yaptı. Marka artık daha çok üretim ve müşteri odaklı, deneyselliği ürüne ve ticari amaçla satışa çeviren, daha pratik ve farklı elyafların füzyonunu içeren bir çalışma içinde. Marka temel olarak üç alanda üretim yapıyor;Yaşam alanı, Elyaf sanatı, Giysi sanatı.
‘Çizgi, kavramsal olarak çok farklı anlamlar taşıyan bir ifade. Genelden özele gidip bir koleksiyonun çizgisi, bir sunumun çizgisi, tasarım ögesi olan iki noktayı birleştiren çizgi. Özellikle tasarım öğesi olan iki noktayı birleştiren çizgi niteliğinde değerlendirip, koleksiyona bu adı vererek yeni yaptığımız deneysel çalışmaların sonuçlarını paylaşmak isteğiyle Çizgi Koleksiyonu doğdu’ diye anlatıyor markanın yaratıcısı Dr. Selçuk Gürışık. Bu koleksiyonun çizgisi ne dersek;Zamansız Şıklık,Yeşil Moda,SlowFashion.
Zaman zaman kalın çizgilerle daha yüksek sesle kendini ifade eden koleksiyon, zaman zaman da ince çizgilerle daha fısıldayan bir yapı taşıyor. İpek, yün, kaşmir ve pamuk kullanılan koleksiyonda, farklı elyaf ve kumaşlar, sürdürülebilirliği olan malzeme ve materyal kullanılıyor. Koleksiyonda yılın moda renkleri kaygısı yok; sergilenecek ürünler, doğadan esinlenerek seçilen sonbahar kış renklerinden oluşuyor.
Elyaf, yün denince ilk akla kış mevsimi geliyor ancak artık yünün sezonu yok. Yün, elyafının kışlık kalınlıkta ve dokuda olmadığını ve yazın da kaşmir inceliğinde elyaf kullanıldığını bu koleksiyonda görmek mümkün. Ürünlerin zaman ile bağlantısı olmadığından sezonlarla da bağlantısı yok. Selçuki&Ali’de zamansız şıklık buradan geliyor.
Her ürünün tek ve kendine özgün olduğu Selçuki&Ali’de çevre duyarlılığı ve sorumluluğu üst noktalarda yer alıyor. Hayvanın postunu kullanmak yerine yününden yararlanarak sürdürebilinir ve kalıcı tüm çağdaş değerleri yansıtan bir sanat ve tasarım yaratılıyor. Asırlar öncesinden göçer toplumların uyguladığı elyaf işlemesini Selçuki&Ali, şehirli yaşama ve günümüze adapte edip ileriye doğru geliştirme yolunu seçiyor.
Keçe arkhaik bir kumaş yapma tekniği. Dokuma tezgahları icat edilmeden önce mevcut. Yün endüstrisi yünün zaafı olan keçeleşmeden uzaklaşmak ve önlemek için metodlar üretmiş, teknoloji geliştirmiş. Selçuki&Ali bu zaaf ve malzeme özelliğini avantaja çevirerek ürün geliştirip kumaşı farklı sonuçlara taşıyor. Keçeleştirme tekniğiyle yapılan kumaşlar boyut değiştiriyor ve günümüz hatta daha da ileri zamanlara gidecek bir tasarım halini alıyor. Özellikle el sanatı ve teknolojiyi birbiriyle barışık yenilikçi ve yaratıcı çözümlerle üreten Selçuki&Ali, keçe zanaatına bir makam kazandırıyor.
Yurt dışında Newyork, Amsterdam, Londra’da tasarımları satışta olan Selçuki&Ali markası, Tokyo’ya da satış yapma hazırlığı içinde. Türkiye’deki müşterileri için ise; İstanbul’da markanın showroomunda kişiye özel siparişler kabul ediliyor.
Yorum Yazın