Abone ol
Osmaniye’nin Bahçe İlçesi Ziraat Odası Yönetim Kurulu başkanı Fatma Şahin, süt üreticilerinin tepkilerine alternatif çözüm bulunmasını istedi.
Osmaniye’nin Bahçe İlçesi Ziraat Odası Yönetim Kurulu başkanı Fatma Şahin, süt üreticilerinin tepkilerine alternatif çözüm bulunmasını istedi.
Bahçe Ziraat Odası Başkanı Fatma Şahin, ilçede 25 büyükbaş hayvan varlığı ile süt sığırcılığı yapmakta olan Hülya Sağlam’ın tepkilerine çözüm olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Şahin olayla ilgili yaptığı açıklamasında; “Bu üreticimize destek vermek amacı ile, öncelikle İlçe Merkezinde odamızın aracılığı ile süt ve süt ürünleri satış standı açtık.
Açılan standın amacı ilçemize süt işleme tesisinin olmaması nedeniyle, Sağlam’ın önderliğinde süt üreticilerinin ürünleri bu merkezde toplanıp Hijyenik halde tüketiciye 1.80 Kuruştan satışının yapılmasını sağladık.
Ancak Esnaf Bağ-Kur priminin yüksek olması, Kira Giderleri ve elektrik masraflarının yüksek olması bu faaliyetin sürdürebilirliğini riske etmektedir.
Nedenine bakıldığında, süt üretiminde fazlalık mevcut, tüketim az, süt hayvancılığında gider maliyetleri çok yüksek. 1 kg yemin fiyatı 1.50 kuruş üreticinin nakliye giderini de katarsak eğer 1 kilogram yem 2.00 TL Süt ise hala 1.20 Kr ile 1.80 Kr arasında istikrarsız şekilde devam etmekte.
Büyük Süt hayvancılığı yapan işletmeler küçük üreticiyi zarara sürüklemekte, Bu durum da küçük işletme sahipleri hayvanları az süt versin diye hayvanına yem vermeyerek mera alanlarında kısa süre otlatıp süt verimini düşürüyor. Üreticinin Çilesi Hayvana çile çektirir pozisyona gelmiş durumdadır. Bazı üreticilerimiz ise süt hayvanını besiye almış ve kurbanda satarım diye kendini kurtarmaya çalışıyor.
Diğer taraftan ise hala küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık projeleri ile küçük üreticiye hayvan dağıtımı yapılmaya çalışılıyor. Bir bölge de işleme tesisi yoksa, Mevcut merdiven altı işleme tesisleri ya da komisyoncular süt toplayarak üreticinin parasını vermeyip kaçıyorsa, Neden hala Hayvancılık faaliyetinin yoğunlaştırılması sağlanmaktadır?
Yüzde 50 İl özel idare Müdürlüğü finansmanlı 10 adet Halep cinsi süt keçisi dağıtımı Üreticiyi kalkındırmayarak zarara sürükleyeceğini düşünüyoruz.
Örneklemek gerekirse; Geçmiş yıllarda Dağlık sarp arazi yapısına sahip Bahçe İlçesinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından üreticiye 9+1 koyun dağıtılmıştı.
Bu verilen sayı kalkınmada katkı sağlamayarak bir taraftan üreticiyi zarar uğratmış, diğer taraftan Devlet Bütçesinin hebasını gerçekleştirmiştir. Ve ne yazık ki O koyunu alan üretici hala borçludur. Dağıtımı yapılan hayvanlardan sürüler oluşmamıştır.
Üreticilerimizin, isteği 10 hayvan değil hibe para değil diyerek, İstekleri; ürettiğimiz ürünleri işleyecek işletmeler kurulsun, Hakkı ile alımı yapılsın Sigorta Primleri ve Bağ- Kur Primleri ve de tarımsal girdilerin KDV oranlarının düşürülmesi şeklindedir.
Tarımda öyle bir strateji olmalı ve sağlıklı uygulanmalı ki; İlk önce Türk çiftçisi ekip biçebilmeli hem de emeğinin karşılığını alabilmeli. Pazar sorunu yaşamamalıdır. Bu Temennilerin oluşabilmesi için Sözleşmeli tarım modeli uygulanmalı ve Sanayici ile üreticiyi buluşturmamız gerekmektedir. Üreticinin de Ülkemiz bütçesinin de zarar etmemesi için sağlıklı ayağı yere basan projeler yapmamız lazım.”dedi.
Sözlerini üreticilere moral veren sözcüklerle tamamlayan Fatma Şahin, Örgütlü çalışmak başarıyı getirir diye de birlik ve beraberlik duygusunu vurgulayarak;
“Bağ -Kur priminin yüksek olması tarımsal istihdamda ciddi sorundur. Bu konuda ilgililerin çözümünü bekliyoruz. Sanayicileri de bölgemize yatırım için bekliyoruz.”diye konuştu.
Bahçe Ziraat Odası Başkanı Fatma Şahin, ilçede 25 büyükbaş hayvan varlığı ile süt sığırcılığı yapmakta olan Hülya Sağlam’ın tepkilerine çözüm olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Şahin olayla ilgili yaptığı açıklamasında; “Bu üreticimize destek vermek amacı ile, öncelikle İlçe Merkezinde odamızın aracılığı ile süt ve süt ürünleri satış standı açtık.
Açılan standın amacı ilçemize süt işleme tesisinin olmaması nedeniyle, Sağlam’ın önderliğinde süt üreticilerinin ürünleri bu merkezde toplanıp Hijyenik halde tüketiciye 1.80 Kuruştan satışının yapılmasını sağladık.
Ancak Esnaf Bağ-Kur priminin yüksek olması, Kira Giderleri ve elektrik masraflarının yüksek olması bu faaliyetin sürdürebilirliğini riske etmektedir.
Nedenine bakıldığında, süt üretiminde fazlalık mevcut, tüketim az, süt hayvancılığında gider maliyetleri çok yüksek. 1 kg yemin fiyatı 1.50 kuruş üreticinin nakliye giderini de katarsak eğer 1 kilogram yem 2.00 TL Süt ise hala 1.20 Kr ile 1.80 Kr arasında istikrarsız şekilde devam etmekte.
Büyük Süt hayvancılığı yapan işletmeler küçük üreticiyi zarara sürüklemekte, Bu durum da küçük işletme sahipleri hayvanları az süt versin diye hayvanına yem vermeyerek mera alanlarında kısa süre otlatıp süt verimini düşürüyor. Üreticinin Çilesi Hayvana çile çektirir pozisyona gelmiş durumdadır. Bazı üreticilerimiz ise süt hayvanını besiye almış ve kurbanda satarım diye kendini kurtarmaya çalışıyor.
Diğer taraftan ise hala küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık projeleri ile küçük üreticiye hayvan dağıtımı yapılmaya çalışılıyor. Bir bölge de işleme tesisi yoksa, Mevcut merdiven altı işleme tesisleri ya da komisyoncular süt toplayarak üreticinin parasını vermeyip kaçıyorsa, Neden hala Hayvancılık faaliyetinin yoğunlaştırılması sağlanmaktadır?
Yüzde 50 İl özel idare Müdürlüğü finansmanlı 10 adet Halep cinsi süt keçisi dağıtımı Üreticiyi kalkındırmayarak zarara sürükleyeceğini düşünüyoruz.
Örneklemek gerekirse; Geçmiş yıllarda Dağlık sarp arazi yapısına sahip Bahçe İlçesinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından üreticiye 9+1 koyun dağıtılmıştı.
Bu verilen sayı kalkınmada katkı sağlamayarak bir taraftan üreticiyi zarar uğratmış, diğer taraftan Devlet Bütçesinin hebasını gerçekleştirmiştir. Ve ne yazık ki O koyunu alan üretici hala borçludur. Dağıtımı yapılan hayvanlardan sürüler oluşmamıştır.
Üreticilerimizin, isteği 10 hayvan değil hibe para değil diyerek, İstekleri; ürettiğimiz ürünleri işleyecek işletmeler kurulsun, Hakkı ile alımı yapılsın Sigorta Primleri ve Bağ- Kur Primleri ve de tarımsal girdilerin KDV oranlarının düşürülmesi şeklindedir.
Tarımda öyle bir strateji olmalı ve sağlıklı uygulanmalı ki; İlk önce Türk çiftçisi ekip biçebilmeli hem de emeğinin karşılığını alabilmeli. Pazar sorunu yaşamamalıdır. Bu Temennilerin oluşabilmesi için Sözleşmeli tarım modeli uygulanmalı ve Sanayici ile üreticiyi buluşturmamız gerekmektedir. Üreticinin de Ülkemiz bütçesinin de zarar etmemesi için sağlıklı ayağı yere basan projeler yapmamız lazım.”dedi.
Sözlerini üreticilere moral veren sözcüklerle tamamlayan Fatma Şahin, Örgütlü çalışmak başarıyı getirir diye de birlik ve beraberlik duygusunu vurgulayarak;
“Bağ -Kur priminin yüksek olması tarımsal istihdamda ciddi sorundur. Bu konuda ilgililerin çözümünü bekliyoruz. Sanayicileri de bölgemize yatırım için bekliyoruz.”diye konuştu.
Yorum Yazın